Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WEEPER : English Turkish

n. gözü yaşlı kimse, ağlayan kimse, ağıt yakan kimse, mezar taşı üzerindeki mâtem figürü, başlıklı maymun

WEEPERS : English Turkish

n. şapka matem kurdelesi, posbıyık, uzun favori

WEEPING : English Turkish

n. ağlama

WEEPING : English Turkish

adj. gözü yaşlı, ağlayan, dökülen, akıtan, iltihap akıtan

WEEPING ECZEMA : English Turkish

n. ıslak mayasıl, ıslak mayasıllı iltihap (Tıp)

WEEPING WILLOW : English Turkish

salkımsöğüt

WEEPINGLY : English Turkish

adv. ağlayarak, ağlar vaziyette, gözyaşı dökerek, gözyaşıyla, gözyaşlarıyla

WEEPS : English Turkish

v. "weep (ağlamak)", gözyaşı dökmek, ağlamak; sıvı çıkartmak, akışkan oluşturmak, damlatmak (terlemek gibi)

WEEPY : English Turkish

n. acıklı film

WEEPY : English Turkish

adj. ağlayan, ağlamaklı, içli, acıklı

WEEVIL : English Turkish

n. buğday biti, pamukkurdu

WEEVILLY : English Turkish

adj. buğday bitli, kurtlu, ekin biti doluşmuş olan (örneğin tarlada)

WEEVILY : English Turkish

adj. buğday bitli, kurtlu, ekin biti doluşmuş olan (örneğin tarlada)

WEEWEE : English Turkish

n. idrar yapma, sidik yapma, işeme (Argo); idrar, sidik, çiş (bebek dilinde)

WEF : English Turkish

Dünya Ekonomik Forumu, Davos'ta (İsviçre) düzenlenen dünyanın en zengin şirketleri ve liderlerinin ve seçkin gazetecilerinin yıllık toplantısı (başkanlar, başbakanlar vb.)

WEFT : English Turkish

n. argaç, atkı (dokuma), atkı

WEIERSTRASS : English Turkish

n. bir soyadı; Karl Wilhelm Theodor Weierstrass (
1897), Alman matematikçi, Weierstrass yaklaşıklık teoreminin geliştiricisi

WEIGH : English Turkish

v. tartmak, ölçüp tartmak, düşünüp taşınmak, basmak, gelmek (ağırlık), gelmek (kilo), bastırmak, sıkıştırmak, önemi olmak, yük olmak

WEIGH AGAINST SMB : English Turkish

v. aleyhinde konuşmak, karşı olmak

WEIGH ANCHOR : English Turkish

v. demir almak, vira etmek

WEIGH DOWN : English Turkish

v. ağırlık yapmak, bastırmak, ezmek, bunaltmak, daha ağır gelmek

WEIGH IN : English Turkish

yarıştan önce tartmak, maçtan önce tartmak, maçtan önce tartılmak, yüklemeden önce tartılmak (bagaj), meşgul olmak, ilgilenmek

WEIGH IN WITH : English Turkish

tartışmaya katılmak, katılmak (görüşe), ileri sürmek

WEIGH ON : English Turkish

yük olmak

WEIGH OUT : English Turkish

tartmak, tartılmak