Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WEDDING KNOT : English Turkish

evlilik düğünü, evlilik bağı, evlenme bağı

WEDDING LIST : English Turkish

evlilik listesi, düğün listesi, nişanlı çiftin düğünlerinde davetlilerden almaya ilgili oldukları hediyelerin listelenmesi

WEDDING PARTY : English Turkish

düğün partisi, düğün töreni, evlenme partisi, bir çiftin evlenmesinin kutlandığı parti

WEDDING PRESENT : English Turkish

n. düğün hediyesi

WEDDING RECEPTION : English Turkish

n. düğün resepsiyonu, evlenme resepsiyonu, bir evliliği kutlamak amacıyla düğün töreninden sonra verilen resepsiyon veya parti

WEDDING RECEPTION BANQUET : English Turkish

n. düğün resepsiyonu ziyafeti, evlenme resepsiyonu yemeği, bir evliliği kutlamak amacıyla düğün töreninden sonra verilen resepsiyon veya parti ziyafeti

WEDDING RING : English Turkish

alyans, nikâh yüzüğü

WEDEL : English Turkish

v. yelpazeleyerek kaymak (kayak)

WEDGE : English Turkish

n. kama, takoz, çivi, golf sopası [amer.]

WEDGE : English Turkish

v. kama ile yarmak, sıkıştırmak, tıkmak

WEDGE HEEL : English Turkish

n. sivri topuk, iğne topuk

WEDGE ISSUE : English Turkish

n. dikenli mesele, takoz mesele, çetrefilli mesele, uyumsuzluk veya anlaşmazlığa yol açan sosyal veya siyasi mesele, bir grup içinde uyuşmazlığa yol açan konu

WEDGE OFF : English Turkish

yarmak

WEDGE ONESELF IN : English Turkish

araya sıkışmak

WEDGE SHAPED : English Turkish

adj. kama şeklinde

WEDGE WRITING : English Turkish

çiviyazısı

WEDGE-SHAPED : English Turkish

takozumsu, takoz gibi, takoza benzeyen, üçgenimsi, üçgen gibi olan, üçgene benzeyen

WEDGED : English Turkish

adj. takozlanmış, takoz gibi konulmuş; takoza benzetilmiş; takoz şeklinde olan, giderek incelen şekilde olan ağaç veya metal blok

WEDGIE : English Turkish

n. sivri topuklu ayakkabı, takoz şeklinde topuğu olan ayakkabı; pantolon veya başkaca giysinin popoya sıkışma durumu

WEDGWOOD : English Turkish

n. Josiah Wedgwood ve onun mirasçıları tarafından yapılan seramik ve çanak çömlek markası; bir soyadı

WEDLOCK : English Turkish

n. evlilik, nikâh, evlilik bağı, ayak bağı

WEDNESDAY : English Turkish

n. çarşamba

WEDS : English Turkish

v. "wed (evlenmek)", evlilik yapmak, evlenmek; bir araya gelmek, birleşmek; kendini birine veya bir şeye adamak; entegre olmak, alışmak, özümsemek

WEE : English Turkish

v. çiş yapmak

WEE : English Turkish

n. çiş