English Turkish
WEB 2.0 : English Turkish
n. İnternete dayalı ikinci nesil hizmetler
WEB BASED SEMINAR : English Turkish
n. internet tabanlı seminer, İnternet üzerinden yapılan konferans seminer veya çalışma
WEB BROWSER : English Turkish
n. web tarayıcısı, ağ tarayıcısı, World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) üzerinde internet sitelerini görüntülemek için kullanılan ağ programı (Bilgisayar)
WEB CAM : English Turkish
web kamerası, ağ kamerası, çevrimiçi kamera, bilgisayar takılan ve görüntüleri internet üzerinde canlı izlenebilen dijital video kamerası
WEB CRAWLER : English Turkish
n. web sürüngeni, (Bilgisayar, İnternet) belirli bir konudaki kelimeleri/deyimleri ifadeleri indirme içeriklerini otomatik şekilde indeksleme için kelime eklenen belgeleri İnternet'te aramak için kullanılan program
WEB FOOTED : English Turkish
adj. perde ayaklı
WEB OF LIES : English Turkish
yalanlar ağı, yalanlar örgüsü, çok sayıda yalan, asılsızlıklar, uydurmalar
WEB PAGE : English Turkish
web sayfası
WEB SERVER : English Turkish
web sunucusu, ağ sunucusu, (Bilgisayar) web sayfaları sağlayan program; web belgeleri bekletme programı olarak kullanılan yazılım programı
WEB SITE : English Turkish
n. web sitesi, ağ sitesi, internette ana sayfa, internet üzerinde HTML belgesi
WEB SMITH : English Turkish
webci, web sayfacısı, World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) sayfaları yapan kimse (Bilgisayar)
WEB SPOOFING : English Turkish
web dolandırıcılığı, diğer kullanıcıların verilerine ulaşmak için bir kullanıcın kimliğini üstlenmek amacıyla bir İnternet adresini taklit etme; bir web sitesinin hicivsel tanımlaması
WEB TOED : English Turkish
adj. perde ayaklı
WEB TWO : English Turkish
n. Web
0, İnternete dayalı ikinci nesil hizmetler
WEB-BASED : English Turkish
adj. web tabanlı, (Bilgisayar, İnternet) World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) üzerine kurulu olan, web tabanlı olan
WEB-FINGERED : English Turkish
adj. ağ parmaklı, yapışık parmaklı, perde parmaklı, parmakları arasında derili bağlantı olan
WEB-FOOTED : English Turkish
ağ parmaklı, yapışık parmaklı, ördek ayaklı, perde ayaklı, ayak parmakları arasında derili bağlantı olan
WEBALIZER : English Turkish
n. bir tarayıcı aracılığıyla görmek için HTML formatında kullanım istatistikleri yaratma ve farklı biçimlerde web log dosyaları tarama amaçlı ücretsiz yazılım
WEBBED : English Turkish
adj. perde [zool.], perdeli (kuş ayağı)
WEBBED FOOT : English Turkish
n. perdeli ayak
WEBBER : English Turkish
n. bir soyadı; Andrew Lloyd Webber (1948 doğumlu), İngiliz müzik bestecisi
WEBBING : English Turkish
n. dokuma, sağlam dokunmuş kumaş
WEBCAM : English Turkish
n. web kamerası, ağ kamerası, çevrimiçi kamera, bilgisayar takılan ve görüntüleri internet üzerinde canlı izlenebilen dijital video kamerası
WEBCAST : English Turkish
v. web üzerinden yayınlamak, ağ üzerinden yayınlamak, internet üzerinden haber raporu yayını yapmak (özellikle ses ve görüntü dosyaları)
WEBCASTER : English Turkish
n. web yayıncısı, internet yayıncısı, World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) üzerinden ses yayını veya telsiz yayın üreten şirket; bu yayınları üretmek için kullanılan yazılım; web habercisi, internet habercisi, World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) üzerinden haber raporları veya spor haberleri vs yayan kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani