Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WEASEL : English Turkish

n. gelincik, samur, sansar, kurnaz, sinsi kimse, paletli kar arabası

WEASEL WORD : English Turkish

n. anlam bozucu söz veya kelime, kaçamak cevap için kullanılan söz veya kelime, doğrudan cevap vermekten kaçınmak için kullanılan söz veya kelime

WEASEL WORDED : English Turkish

adj. kaçamak cevap şeklinde söylenmiş, doğrudan cevap vermekten kaçınır şekilde söylenmiş

WEASEL WORDS : English Turkish

anlam bozucu söz veya kelimeler, kaçamak cevap için kullanılan söz veya kelimeler, doğrudan cevap vermekten kaçınmak için kullanılan söz veya kelimeler

WEASELLY : English Turkish

adj. kurnazca, beceriklice, uyanıkça, kafa karıştırıcı bir şekilde

WEATHER : English Turkish

n. hava, hava durumu

WEATHER : English Turkish

v. havalandırmak, kurutmak, rengi solmak

WEATHER A POINT : English Turkish

zorlukları alt etmek, zorlukların üstesinden gelmek, engelleri aşmak

WEATHER A STORM : English Turkish

fırtınaya karşı koymak

WEATHER BEATEN : English Turkish

fırtına yemiş, kötü havadan etkilenmiş, yanık (cilt), sertleşmiş

WEATHER BOUND : English Turkish

adj. limanda mahsur kalmış, denize açılamamış

WEATHER BOX : English Turkish

n. hava kutusu, hava durumu kutucuğu, ev şekline benzeyen ve atmosferdeki değişiklikleri belirtmek için küçük imajlar gösteren mekanik cihaz, hava evi, hava gözlem evi

WEATHER BREEDER : English Turkish

n. kötü havanın habercisi olduğu düşünülen iyi bir gün

WEATHER BUREAU : English Turkish

metoroloji dairesi

WEATHER CHART : English Turkish

hava durumu haritası

WEATHER CONDITION : English Turkish

n. hava durumu

WEATHER CONDITIONS : English Turkish

hava durumu, hava şartları, hava koşulları, meteorolojik durum

WEATHER DECK : English Turkish

n. korunmasız güverte, bir geminin açıkta bulunan güvertesi

WEATHER EYE : English Turkish

n. hava değişikliğini sezme yeteneği

WEATHER FORECAST : English Turkish

hava tahmini, hava durumu

WEATHER FORECASTER : English Turkish

hava tahmincisi, meteoroloji uzmanı, hava durumu sunucusu, işi hava durumunu tahmin etmek olan kimse

WEATHER FORECASTING : English Turkish

hava tahmini, hava durumu öngörüsü, hava durumunu tahmin etme

WEATHER GIRL : English Turkish

n. bir televizyon veya radyo programında hava durumunu sunan kadın spiker

WEATHER HOUSE : English Turkish

n. hava kutusu, hava durumu kutucuğu, ev şekline benzeyen ve atmosferdeki değişiklikleri belirtmek için küçük imajlar gösteren mekanik cihaz, hava evi, hava gözlem evi

WEATHER MAP : English Turkish

hava haritası, meteorolojik harita, hava durumu haritası, havanın nasıl olacağını gösteren çizelge