English Turkish
WEAR OUT : English Turkish
eskitmek, yormak, tüketmek, yorulmak, tükenmek, canı çıkmak, bitmek, eskimek, aşınmak, yıpranmak, canını çıkarmak
WEAR OUT ONE'S WELCOME : English Turkish
misafirliğin tadını kaçırmak
WEAR OUT SOMEONE'S WELCOME : English Turkish
ev sahibini rahatsız edecek kadar misafirliği uzatmak, çok sık ziyaret etmek
WEAR RESISTANT : English Turkish
adj. aşınmaz
WEAR THE BREECHES : English Turkish
aile reisliği yapmak (kadın), evin hem kadını hem erkeği olmak
WEAR THE KING'S COAT : English Turkish
asker olmak, askere gitmek
WEAR THE PANTS : English Turkish
aile reisliği yapmak (kadın), evin hem kadını hem erkeği olmak
WEAR THE TROUSERS : English Turkish
dediği dedik olmak, yetkili olmak, otorite olmak, kontrolü ele almak (genellikle bir kadının erkek partneriyle olan ilişkisinde kullanılır)
WEAR THE WILLOW : English Turkish
ardından ağlamak, yasını tutmak
WEAR THIN : English Turkish
gitgide zayıflamak, giderek azalmak
WEAR TO A SHADOW : English Turkish
ir deri bir kemik kalmak
WEAR WELL : English Turkish
iyi dayanmak, yıpranmamak, yıllara meydan okumak, yaşını göstermemek
WEAR YELLOW STOCKINGS : English Turkish
sarı çorap giymek, kıskanmak, kıskançlık hissetmek
WEARABLE : English Turkish
adj. giyilebilir
WEARER : English Turkish
n. giyen, takan
WEARIFUL : English Turkish
adj. yorgun ve bitik; tükendirici, zahmet verici; bıktırıcı, usandırıcı, meşakkatli, can sıkıcı; yorgunluktan canı çıkmış, dermansız, harap olmuş, hoşaf olmuş
WEARILESS : English Turkish
adj. yorulmak bilmez
WEARILY : English Turkish
adv. yorgun ve bitik bir şekilde, yorgunluktan canı çıkmış bir şekilde, dermansızca, harap olmuş bir şekilde
WEARINESS : English Turkish
n. yorgunluk, bitkinlik, bıkkınlık, usanç, bezginlik
WEARING : English Turkish
adj. yorucu, bıktırıcı, usandırıcı, yıpratıcı, giyilebilir
WEARING : English Turkish
n. giyme
WEARING A FUR COAT : English Turkish
adj. kürklü
WEARING A HELMET : English Turkish
miğfer takma, baret takma, başlık giyme, koruma amaçlı olarak sert bir şapka takma
WEARING A TIE : English Turkish
kravat takma,boyun bağı takma
WEARING APPAREL : English Turkish
giyinmiş, giyinik, kuşanmış; giyim eşyası, giyecek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani