English Turkish
WHEN IT RAINS IT POURS : English Turkish
ir yağdı mı sağanak yağar, bir gelince hep beraber gelir, bir dert bin dert getirir, sorunların hepsi birlikte gelir, problemlerin hepsi bir anda gelir
WHEN MY SHIP COMES IN : English Turkish
enim gemim geldiğinde, ben zengin olduğumda, şansım yaver döndüğünde, şansım açıldığında
WHEN OCCASION ARISES : English Turkish
zamanı geldiğinde, şans açıldığında, doğru zaman geldiğinde
WHEN PUSH COMES TO SHOVE : English Turkish
durum kritikleştiğinde, iş ciddileştiğinde, işler ciddiye binince, bıçak kemiğe dayanınca, acil duruma geldiğinde, acilleştiğinde, yumurta kapıya gelince
WHEN SHOULD I PUT OUT THE TRASH : English Turkish
çöpü ne zaman çıkartayım
WHEN THE BALLOON GOES UP : English Turkish
adv. kritik an geldiğinde, korkulan şey gerçekleşince
WHEN THE CAT'S AWAY THE MICE WILL PLAY : English Turkish
kedi gidince meydan farelere kalır, kontrol altında tutulan insanlar kontrol edilmedikleri zamanlarda yapmaması gereken şeyleri sıklıkla yaparlar (işçi ve işveren, ebeveyn ve çocuklar vs arası ilişkilerde mizahi anlatım olarak kullanılır)
WHEN THE CHIPS ARE DOWN : English Turkish
kozlar oynandığında, önemli noktada
WHEN THE COWS COME HOME : English Turkish
sığırlar eve gelince, asla, hiçbir zaman, balık kavağa çıkınca, çıkmaz ayın son çarşambasında
WHEN THE GOING GETS TOUGH : English Turkish
işler güçleştiğinde, işler güçleştiği zaman, işler zorlaşınca
WHEN THE GUNS ROAR THE MUSES ARE SILENT : English Turkish
silahlar gürlediğinde ilham perileri sessizleşir, savaş zamanında yaratıcı olmak zordur; fiziksel dünya varlığı yaratıcı enerji ve fikirleri engeller
WHEN THE NEED ARISES : English Turkish
gereksinim doğduğunda, ihtiyaç olduğunda, gerektiğinde, ihtiyaç vakti geldiğinde
WHEN THE TIME COMES : English Turkish
zamanı geldiğinde, doğru zamanda, doğru anda, saati geldiğinde
WHEN WILL MY CLOTHES BE READY : English Turkish
kıyafetlerim ne zaman hazır olur
WHEN WILL THE FLIGHT ARRIVE : English Turkish
uçak ne zaman inecek
WHEN WILL THE FLIGHT LEAVE : English Turkish
uçak ne zaman kalkacak
WHEN WILL THE PHOTOS BE READY : English Turkish
fotoğraflar ne zaman hazır olur
WHEN WILL THIS ITEM GO ON SALE : English Turkish
u ürün ne zaman indirime girer
WHEN WILL YOU GET NEW STOCK : English Turkish
yeni stoklarınız ne zaman gelecek
WHENCE : English Turkish
adv. nereli, nereden, neden
WHENCE : English Turkish
conj. den, dan, bu nedenle
WHENCESOEVER : English Turkish
adv. nereden olursa olsun, herhangi bir yerden, herhangi bir kaynaktan
WHENCESOEVER : English Turkish
conj. nereden olursa olsun, herhangi bir yerden, herhangi bir kaynaktan
WHENEVER : English Turkish
adv. her ne zaman, bir ara
WHENEVER : English Turkish
conj. ince, dığında, diğinde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani