Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WHEELHOUSE : English Turkish

n. kaptan köşkü, dümen evi, dümen köşkü, dümen kumanda odası, bir gemide dümen ekipmanının (dümen çarkı, pusula vs) bulunduğu küçük kabin

WHEELIE : English Turkish

n. bisiklet veya motosikletin ön tekerleği kaldırılarak yapılan gösteri

WHEELING AND DEALING : English Turkish

n. üçkâğıt, hile, kurnazlık

WHEELLESS : English Turkish

adj. tekerleksiz, tekerleği olmayan

WHEELMAN : English Turkish

n. bisikletçi

WHEELS : English Turkish

n. (Argo) araba, otomobil

WHEELS WITHIN WHEELS : English Turkish

karmaşık işler, karışık işler

WHEELSMAN : English Turkish

n. bisikletçi

WHEELWRIGHT : English Turkish

n. tekerlekçi

WHEEZE : English Turkish

n. hırıltı, hırıldama, hırıltılı ses, bayat espri, bayat şaka, oyun, parlak fikir, şaka [arg.], hışıltı, hışıltılı nefes

WHEEZE : English Turkish

v. hırıldamak, hırıldayarak solumak, hırıltı ile söylemek

WHEEZE OUT : English Turkish

hırıltı ile söylemek

WHEEZER : English Turkish

n. horlayan kişi, hırlayan kişi, vızıldayan kişi, solumadan zorluk çeken kimse; (Tıbbi Argo) astım hastası kimse, astımlı hasta

WHEEZINESS : English Turkish

n. horlama durumu, hırlama durumu, vızıldama durumu, zor ve ağır bir şekilde soluma

WHEEZING : English Turkish

n. hırıltılı, vızıltılı, uğuldamalı, ıslık sesi; hırıltılı solunum, vızıltılı solunum, uğuldamalı solunum

WHEEZING : English Turkish

adj. hırıltılı solunum, vızıltılı solunum, uğuldamalı solunum; hırıldama sesi çıkarma

WHEEZINGLY : English Turkish

adv. hırıltılı soluyarak, vızıltılı solur bir şekilde, uğuldamalı olarak, öksürerek, solunum zorluğu çekerek

WHEEZY : English Turkish

adj. hırıltılı, hırıldayan, cızırtılı

WHELK : English Turkish

n. deniz salyangozu, sivilce, kabartı

WHELKED : English Turkish

adj. kabarcıklı, kabartılı, sivilceli; sarmal şeklinde, sivilceye benzeyen

WHELM : English Turkish

v. bastırmak, boğmak, bunaltmak, yenmek

WHELP : English Turkish

n. yavru (yırtıcı hayvan), köpek yavrusu, enik, genç, delikanlı, saygısız genç

WHELP : English Turkish

v. yavrulamak, eniklemek

WHEN : English Turkish

interj. ne zaman

WHEN : English Turkish

n. ne zaman, ne zamandan kalma