Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WHITE-COLLAR : English Turkish

eyaz yakalı, ağır iş gerektirmeyen mesleği olan kimseler, ofis ve meslek çalışanları, yönetim ve yazışma pozisyonlarında çalışanlar

WHITE-COLLAR WORKERS : English Turkish

eyaz yakalı çalışanlar, iş insanları, bağımsız işleri olan kimseler

WHITE-FACED : English Turkish

eyaz yüzlü, soluk benizli, renksiz yüzü olan

WHITE-GROUND : English Turkish

n. beyaz zemin, beyaz bir fon üzerine şekillerin çizildiği bir tür vazo

WHITE-HOT : English Turkish

akkor sıcağında, aşırı sıcak, beyazlaşana kadar ateşle ısıtılmış

WHITE-HOT IRON : English Turkish

akkor demir, aşırı ısıtılmış demir, rengi beyaza dönüşene kadar ısıtılmış demir

WHITE-KNUCKLE FLYER : English Turkish

n. gergin uçan, (Argo) uçma konusunda gergin ve endişeli olan kimse

WHITEBAIT : English Turkish

n. ringa balığı yavrusu, bütün olarak kızartılan ve lezzetiyle bilinen herhangi bir küçük balık (özellikle de ringa balığı)

WHITEBOARD : English Turkish

n. beyaz tahta, (Bilgisayar) sanal "kara tahta", ekranda yer alan ve birden fazla kullanıcının üzerinde yazıp çizebildiği alan (görüntülü görüşmelerde yaygın olarak kullanılır)

WHITECAP : English Turkish

n. köpüklü dalga, beyaz başlıklı kuş, kızılkuyruk

WHITECHAPEL : English Turkish

n. doğu Londra'da bir bölge

WHITECHAPEL FOUNDRY : English Turkish

Whitechapel (beyaz şapel) dökümhanesi, 1752'de orijinal Özgürlük Çanı'nı döken İngiliz dökümhanesi

WHITECOMB : English Turkish

n. bir mantar türü

WHITED : English Turkish

adj. beyazlatılmış, ağartılmış, beyaz hale getirilmiş; kalaylanmış; çamaşır suyuna maruz bırakılmış; badanalanmış, badana yapılmış

WHITED SEPULCHER : English Turkish

iki yüzlü kimse, riyakâr kimse, iyi veya saygılı görünmeye çalışan kimse, gündüz külahlı gece silahlı

WHITEFISH : English Turkish

n. beyaz balık [zool.]

WHITEFLY : English Turkish

n. beyaz sinek, kabuklu bitlerle bağı olan bitki emen beyazımsı bir böcek

WHITEHALL : English Turkish

n. hükümet binasının olduğu cadde (londra), İngiliz hükümeti, İngiliz hükümet politikası

WHITEHEAD : English Turkish

n. bir soyadı; Alfred North Whitehead (
1947), Bertrand Russell'la birlikte "Principia Mathematica" yı (Matematiğin Prensipleri) yazan İngiliz matematikçi

WHITEHEAD : English Turkish

n. beyaz kafa, yağ kabarcığı, deride beze tıkanmasından kaynaklanan küçük beyaz kütle (Patoloji)

WHITEHEADED : English Turkish

adj. beyaz kafa, ak baş, beyaz veya açık renk saçı olan; başında beyaz veya açık renk kürk veya tüy taşıyan

WHITEHORSE : English Turkish

n. Yukon Bölgesi'nin (Kanada) başkenti

WHITEHORSE : English Turkish

n. beyaz at, beyaz kaplı dalga

WHITELIST : English Turkish

v. beyaz liste yapmak, (Bilgisayar) virüssüz güvenli ve spamsız olduğuna inanılan isimler e-mail adresleri programlar veya web sitelerinin listesini yapmak, zararsızlar listesi yapmak, güvenliler listesi yapmak

WHITELIVERED : English Turkish

adj. korkak, ödlek; renksiz, betsiz benizsiz