English Turkish
WILD GUESS : English Turkish
kaba tahmin,uçarı tahmin, karanlıkta ateş etme
WILD MARJORAM : English Turkish
n. yabani mercanköşk, farekulağı
WILD OAT : English Turkish
yaban yulafı
WILD ORANGE : English Turkish
yabani portakal, bir narenciye ağacı türü
WILD ORCHID : English Turkish
vahşi orkide, 1990'ların Amerikan pop grubu; başrolünde Mickey Rourke ve Jacqueline Bisset'in oynadığı 1990 yapımı Amerikan filmi
WILD PEAR : English Turkish
n. ahlat
WILD PLANTS : English Turkish
yabani bikriler, kendi doğal ortamlarında yetişen bitkiler
WILD ROSE : English Turkish
yaban gülü, bayır gülü, yabani ortamda büyüyen güzel bir çiçek türü
WILD SERVICE TREE : English Turkish
n. yabani üvez ağacı
WILD SHOT : English Turkish
asgele atış
WILD THING : English Turkish
vahşi şey, (Argo) cinsel ilişki
WILD WEST : English Turkish
Vahşi Batı, ABD'de doğu kıyısından gelen göçmenlerin yerleştiği çöl bölgesi
WILD WHEAT : English Turkish
yaban buğdayı, domestik buğdaydan geliştirilen buğday türü, yabani ortamda yetişen buğday
WILD-EYED : English Turkish
çıldırmış gibi bakan, panik bakışı, gözleri fal taşı gibi açılmış
WILDCARD : English Turkish
n. değeri oyuncu tarafından belirlenen kart, joker kartı (Kart Oyunları); karşılaşma için seçilmiş ancak koşulları yerine getirmemiş sporcu veya takım; tahmin edilemeyen şey; mümkün olan her türlü karakteri temsil edebilen şekilde kullanılan karakter (Bilgisayar)
WILDCAT : English Turkish
n. yaban kedisi, huysuz kadın, vaşak, hırçın kimse, huysuz, riskli girişim, verimsiz yerde petrol veren kuyu, resmi olmayan grev
WILDCAT : English Turkish
adj. riskli, rizikolu, tehlikeli, yasal olmayan
WILDCAT STRIKE : English Turkish
esmi olmayan grev
WILDCATTER : English Turkish
n. petrol arayan kimse (Argo); riskli teşebbüsler müteşebbisi, risk alan kimse (örneğin iş yaşamında)
WILDCATTING : English Turkish
n. yasadışı spekülasyon, verimsiz yerde petrol veren kuyu
WILDCRAFTED : English Turkish
adj. tarım ilaçları veya diğer kimyasallar kullanılmadan yabani ortamda yetişen (bitki ve şifalı otlar)
WILDE : English Turkish
n. bir soyadı; Oscar Wilde (
1900, Oscar Fingall O'Flahertie Wills Wilde olarak doğan), "Ciddi Olmanın Önemi" ni yazan İrlandalı şair ve oyun yazarı
WILDEBEEST : English Turkish
n. Afrika antilobu, gnu, Afrika'ya özgü vahşi bir hayvan
WILDER : English Turkish
n. bir soyadı; Billy Wilder (
2002), "Sıcak Şeyler" filmini yöneten Avusturya asıllı Amerikalı sinema yönetmeni; Thornton Wilder (
1975), "Bizim Kasabamız" oyununu yazan Amerikalı yazar
WILDERBERRY SCHNAPPS : English Turkish
n. çeşitli taze meyve aromalı açık içki (çilek, yabanmersini, böğürtlen ve ahududu)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani