English Turkish
WILD : English Turkish
n. ıssız, tenha
WILD : English Turkish
adj. delişmen, vahşi, yabani, barbar, dağınık, azgın (dalga), fırtınalı, kızgın, sinirli, çılgın, hovarda, serkeş, çılgınca, rasgele, müthiş
WILD : English Turkish
adv. çılgınca, vahşice, başıboş bir şekilde
WILD ABOUT : English Turkish
çok beğenmek, meraklısı, delisi
WILD ANIMAL : English Turkish
vahşi hayvan, evcil olmayan hayvan, ehlileştirilmemiş hayvan, özgün ve doğal alanında yaşayan hayvan
WILD ANIMALS : English Turkish
vahşi hayvanlar, evcil olmayan hayvanlar, ehlileştirilmemiş hayvanlar, özgün ve doğal alanında yaşayan hayvanlar
WILD ARTICHOKE : English Turkish
n. yabani devedikeni
WILD ASS : English Turkish
yaban eşeği, vahşi eşek, yabanda yaşayan eşek
WILD BEAST : English Turkish
yabani hayvan, vahşi hayvan, tehlikeli hayvan, doğal halinde yaşayan ve ehlileştirilmemiş hayvan
WILD BEASTS : English Turkish
yabani hayvanlar, vahşi hayvanlar, tehlikeli hayvanlar, doğal hallerinde yaşayan ve ehlileştirilmemiş hayvanlar
WILD BEHAVIOR : English Turkish
yabani davranış, vahşi davranış, uygunsuzca uygulama, çılgınca davranma biçimi
WILD BILL : English Turkish
n. "Vahşi Bill Hickok", James Butler Hickok'un lakabı (
1876), Amerikan Vahşi Batısı'nda bir efsane olarak kabul edilen Amerikalı sınıradamı ve silahşör
WILD BILL HICKOK : English Turkish
n. "Vahşi Bill", James Butler Hickok'un lakabı (
1876), Amerikan Vahşi Batısı'nda bir efsane olarak kabul edilen Amerikalı sınıradamı ve silahşör
WILD BOAR : English Turkish
yabandomuzu
WILD CARD : English Turkish
jenerik karakter, dosya adlarının tanımlanmasında kendi yerine mümkün olan tüm karakterleri sembolize eden karakter; iskambilde joker
WILD CARD ENTRY TO THE OLYMPICS : English Turkish
Olimpiyatlara ikinci veya üçüncü sıradan sonra katılma hakkı
WILD CAT : English Turkish
vahşi kedi, evcilleştirilmemiş kedi, ehlileştirilmemiş kedi, sokak kedisi
WILD DANCE : English Turkish
çılgın dans, duygusal ve ölçüsüz bir şekilde yapılan dans
WILD DREAMS : English Turkish
çılgın rüyalar, çılgın hayaller, kontrol edilemeyen mükemmel fanteziler, tatlı hayaller
WILD FIRE : English Turkish
kontrol edilemeyen yangın, kontrolü sağlanamaz ateş, yıkıcı yangın; çayırlık veya gelişmemiş ormanlık alanlarda çıkan yangın, yaban yangını
WILD FLOWER : English Turkish
yabani çiçek, kır çiçeği, herhangi bir insan müdahalesi olmadan doğada yetişen çiçek
WILD FOWL : English Turkish
yabani kuşlar, yaban kuşları, av kuşları, vahşi kuşlar
WILD GAMBLE : English Turkish
kaba kumar, tehlikeli risk alma, her şey üzerine bahse girme
WILD GOOSE : English Turkish
yabankazı
WILD GOOSE CHASE : English Turkish
olmayacak şeyin peşinden koşma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani