English Turkish
WITH GREAT EFFORT : English Turkish
üyük çabayla, çok gayret göstererek, çok çalışarak
WITH GREETINGS : English Turkish
selamlarla, içtenlikle, içten duygularla
WITH GUITAR ACCOMPANIMENT : English Turkish
gitar eşliğinde, arka fonda gitar müziği olan bir şekilde, gitar fonuyla, fonda gitar sesiyle
WITH HALF A HEART : English Turkish
yarı istekli bir şekilde, çok az hevesle, tam hevesli olmayan bir şekilde, cansız bir şekilde
WITH HANDS UPRAISED : English Turkish
adv. eller havada, elleri kaldırarak
WITH HEAD HELD HIGH : English Turkish
aşı dik bir şekilde, onurluca, göğsü dik bir şekilde, alnı açık bir şekilde
WITH HEART AND SOUL : English Turkish
adv. canla başla
WITH HEBREW DUBBING : English Turkish
İbranice seslendirmeyle, üzerine İbranice okunmuş sesle
WITH HIS BACK TO THE WALL : English Turkish
duvara sıkışmış bir şekilde, köşeye sıkışmış bir şekilde, ümitsizce, çaresizce
WITH HIS EYES OPEN : English Turkish
gözler açık bir şekilde, dikkatlice, tetikte bir şekilde, savunmaya geçmiş bir şekilde
WITH HIS FEET ON THE GROUND : English Turkish
ayakları yere basar bir şekilde, gerçekçi bir şekilde, uygulanabilir bir şekilde, aklı başında bir şekilde
WITH HIS HACKLES UP : English Turkish
öfkeli
WITH HIS HEAD AGAINST THE WALL : English Turkish
kafa üstü, balıklama, aceleci bir şekilde, mantıksız bir şekilde
WITH HIS MOUTH FULL : English Turkish
ağzı dolu bir şekilde, ağzı yemek dolu bir şekilde
WITH HIS TAIL BETWEEN HIS LEGS : English Turkish
kuyruğu bacaklarının arasında bir şekilde, korkarak, korkan bir şekilde, ödlek bir şekilde
WITH HOSTILITY : English Turkish
husumetle, düşmanca, kindar bir şekilde, kindarca
WITH ICE : English Turkish
adj. buzlu
WITH ILLUSTRATIONS : English Turkish
esimlerle, betimlemelerle, örnekler, çizimlerle
WITH IMAGINATION : English Turkish
hayalî olarak, hayalle, düşünerek, yaratıcı düş gücü kullanılarak
WITH IMPUNITY : English Turkish
cezasız, ceza görmeden
WITH INTENT TO : English Turkish
-yı amaçlayarak,
yı yapmayı hedefleyerek,
mak amacıyla,
mak hedefiyle,
mak niyetiyle
WITH IT : English Turkish
zamane, moda, canlı, uyanık
WITH JUSTICE : English Turkish
adv. adilce
WITH JUSTIFICATION : English Turkish
haklı olarak, özürlü gösterme
WITH KID GLOVES : English Turkish
yumuşak bir şekilde, yumuşakça, tatlılıkla, hafifçe
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani