Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WITHDRAWABLE : English Turkish

adj. çekilebilir, geri alınabilir, geri çekilebilir, geri çıkarılabilir (örneğin bankadan para çekilmesi); ortadan kaldırılabilir

WITHDRAWAL : English Turkish

n. çekme, gerileme, para çekme, tedavülden kaldırma, geri alma, vazgeçme, iptal, bırakma, çekilme, çıkma

WITHDRAWAL CURE : English Turkish

n. uyuşturucu tedavisi, alkol tedavisi

WITHDRAWAL OF FUNDS : English Turkish

para çekilmesi, banka hesabından para çekilmesi

WITHDRAWAL RATIO : English Turkish

çekme oranı, çekme miktarı, bir birikim hesabından toplam birikime oranla çekilen para miktarı

WITHDRAWAL SLIP : English Turkish

n. para çekme formu

WITHDRAWAL SYNDROME : English Turkish

kesilme sendromu, uzaklaşma sendromu, bırakma sendromu, genellikle bağımlılık yaratmış bir alışkanlığı (özellikle de uyuşturucu kullanımı) bırakan kimseyi etkileyen psikolojik ve fizyolojik semptomlar dizisi

WITHDRAWER : English Turkish

n. bırakan, geri çekilen; bırakmaya neden olan kimse, çekilmeye neden olan kimse; para çeken kimse (banka hesabından); uzaklara giden, uzaklaşan, ayrılan kimse; vazgeçen kimse, cayan kimse; uçan kimse, havalanan kimse; ortadan kaldıran kimse, yok eden kimse

WITHDRAWING : English Turkish

n. geri çekilme

WITHDRAWN : English Turkish

adj. içine kapanık, çekingen, içe dönük, çekilmiş, geri alınmış

WITHDRAWNNESS : English Turkish

n. geri alınmışlık, çekilmişlik, geri çekilmişlik; içe kapanıklık, kapalılık, içe dönüklük

WITHDRAWS : English Turkish

v. "withdraw (geri çekmek)", geri çekmek, geri almak, çekmek;
dan kaldırmak; bankadan para çekmek, banka hesabından para çekmek; geri almak; emekli olmak; ayrılmak, terk etmek; ortadan kaldırmak, yok etmek; dışarı çekmek, dışarı çıkarmak

WITHDREW : English Turkish

v. "withdraw (geri çekmek)", geri çekmek, geri almak, çekmek;
dan kaldırmak; bankadan para çekmek, banka hesabından para çekmek; geri almak; emekli olmak; ayrılmak, terk etmek; ortadan kaldırmak, yok etmek; dışarı çekmek, dışarı çıkarmak

WITHDREW CHECKS : English Turkish

çek bozdurmak, çek vererek karşılığı olan parayı almak, çek tahsil etmek, çek kırdırmak

WITHDREW FROM THE COMPETITION : English Turkish

yarıştan çekildi, yarışmadan çıktı, yarışmacılar listesinden adını sildi

WITHDREW MONEY : English Turkish

para çekti, banka hesabından para çekti

WITHE : English Turkish

n. saz, söğüt çubuğu, söğüt dalı, söğüt ağacının bir şeyleri bağlamak için kullanılan sert ve esnek dalı veya kolu; bükülmüş dallarla yapılan bağ; bir bacanın oluklarını ayıran bölmeler

WITHE : English Turkish

v. söğüt dalıyla bağlamak, söğüt ağacının bir şeyleri bağlamak için kullanılan sert ve esnek dalı veya koluyla bağlamak

WITHER : English Turkish

v. solmak, kalmamak, kaybolmak, yitmek, soldurmak, kurutmak, utandırmak, susturmak

WITHER AWAY : English Turkish

v. yitmek, kalmamak, yıkılmak

WITHER UP : English Turkish

v. solmak, sararıp solmak

WITHERED : English Turkish

adj. solmuş, bozulmuş, kalmamış, pörsük

WITHERED LEAVES : English Turkish

kurumuş yapraklar, kuru yapraklar, solmuş yapraklar, solgun yapraklar

WITHERING : English Turkish

adj. solan, solduran, utandıran

WITHERING LEAVES : English Turkish

kurumakta olan yapraklar, solmakta olan yapraklar, solgunlaşan yapraklar, cansızlaşan yapraklar