Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WONDROUSLY : English Turkish

adv. şaşılacak biçimde, harika şekilde

WONDROUSNESS : English Turkish

n. olağanüstülülük, muhteşemlik, üstünlük

WONGA : English Turkish

n. (Argo) para

WONK : English Turkish

n. inek öğrenci, çok iş yapan veya ders çalışan kimse; kendini beğenen, kendini beğenmiş (Argo)

WONKY : English Turkish

adj. çürük, sakat, halsiz, bitkin

WONT : English Turkish

n. alışkanlık, adet

WONT : English Turkish

adj. alışmış, alışkanlık haline getirmiş

WONTED : English Turkish

adj. alışılmış, herzamanki

WONTON : English Turkish

n. genellikle çorba içinde servis edilen Çin hamur köftesi

WONTON SOUP : English Turkish

n. wonton çorbası, wonton (hamur köfteli) çorba

WOO : English Turkish

v. kur yapmak, elde etmeye çalışmak, aramak (belâ)

WOO FAME : English Turkish

şöhret kovalamak, şöhret peşinde koşturmak, ün peşinde koşmak, ünü kovalamak, ünlü olmak için fırsat kovalamak

WOOD : English Turkish

n. tahta, odun, kereste, koru, ağaçlık, fıçı

WOOD : English Turkish

adj. tahta, ahşap, tahtadan yapılmış

WOOD ALCOHOL : English Turkish

odun alkolü, metanol, metil alkol

WOOD BLOCK : English Turkish

kütük, tahta kalıp, gravür

WOOD CARVER : English Turkish

n. ağaç oymacısı

WOOD CARVING : English Turkish

n. ağaç oymacılığı, ağaç oyma işi

WOOD COAL : English Turkish

odun kömürü, ağaç kömürü

WOOD EAR : English Turkish

n. Çin mutfağına özgü bir mantar türü, ağaçlarda ve düşmüş ağaç dalları üzerinde yetişen ve Çin mutfağında kullanılan bir mantar, ağaç kulağı

WOOD ENGRAVER : English Turkish

n. oymacı, ağaç oymacısı

WOOD ENGRAVING : English Turkish

n. ağaç oymacılığı, gravürcülük

WOOD FIBRE : English Turkish

ağaç lifi, odun lifi, kâğıt hamuru ve kâğıdın en önemli elementi

WOOD GATHERER : English Turkish

odun toplayıcısı, odun toplayan, görevi ateş yakmak odun toplamak olan kimse

WOOD GROUSE : English Turkish

orman horozu