Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WOODENLY : English Turkish

adv. inatlıca, inatçı bir şekilde, kalın kafalı bir şekilde, odun gibi; donuk bir şekilde, cansız bir şekilde; salakça bir şekilde, aptalca

WOODENNESS : English Turkish

n. inatçılık, kalın kafalılık, odunluk; donukluk, cansızlık; salaklık, aptallık, şapşallık

WOODENWARE : English Turkish

n. ahşap eşyalar, tahta çanak çömlek

WOODGRAIN : English Turkish

n. damarlı ahşap kaplama, ahşabımsı, ahşap gibi, görünüşü ahşaba benzeyen; ağaç lifleri gelişiminden kaynaklı ahşap desen ve dokusu

WOODGRAIN : English Turkish

adj. damarlı ahşap kaplama, ahşabımsı, ahşap gibi, görünüşü ahşaba benzeyen (dokusu, rengi vs)

WOODGROUSE : English Turkish

n. çalıhorozu, orman horozu, dağ horozu, Avrupa'ya özgü büyük bir siyah horoz

WOODHOUSE : English Turkish

n. odunluk, odun kulübesi, odun barakası, odun deposu

WOODINESS : English Turkish

n. ağaçlılık, ağaçlık olma

WOODLAND : English Turkish

n. ağaçlık yer, ormanlık yer

WOODLAND : English Turkish

adj. ormanda yaşayan

WOODLANDER : English Turkish

n. ormanda yaşayan, ormanlık alanda ikamet eden

WOODLARK : English Turkish

n. tarlakuşu

WOODLESS : English Turkish

adj. odunsuz, ahşapsız, ağaçsız

WOODLOT : English Turkish

n. ağaç yetiştirmek için kullanılan toprak alan (çiftliklerde)

WOODLOUSE : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) patates böceği, tespih böceği

WOODMAN : English Turkish

n. korucu, ormancı, oduncu, keresteci, ormanda yaşayan kimse, orman adamı

WOODNOTE : English Turkish

n. orman şarkısı, orman sesi, kuş cıvıltısı, orman kuşu cıvıltısı

WOODPECKER : English Turkish

n. ağaçkakan

WOODPILE : English Turkish

n. odun yığını

WOODPRINT : English Turkish

n. gravür

WOODROW : English Turkish

n. bir erkek ismi; bir soyadı

WOODROW HERMAN : English Turkish

n. (
1987) "Woody" olarak bilinen, ABD'li caz müzisyeni (saksafoncu ve klarnetçi) ve grup lideri

WOODROW WILSON : English Turkish

(
1924) ABD'nin 28'inci başkanı, 1919 Nobel Barış Ödülü sahibi

WOODRUFF : English Turkish

n. yapışkan otu, yoğurt otu, aromatik bir bitki

WOODS : English Turkish

n. orman