English Turkish
WORDS OF OPPOSITE MEANING : English Turkish
n. zıt anlamlı sözcükler
WORDS OF PRAISE : English Turkish
n. övgü sözü, iltifat sözleri, takdir sözü, onurlandırma sözleri
WORDS PER MINUTE : English Turkish
dakika başına kelime, wpm, bir dakika içine sığan kelime sayısı (giriş yapılan, okunan, yazılan vs gibi)
WORDSMITH : English Turkish
n. kelime ustası, yazı ustası, yazar, profesyonel olarak yazan kimse; kelime kullanımında becerikli olan kimse, sözcük kullanımı ustası kimse
WORDSPLITTING : English Turkish
n. kelime ayırma, ufak meselelere büyük önem verme; saç ayırma, ince eleme, sebep bulmada gereksiz ince ayrıntıya girme
WORDSTAR : English Turkish
n. kelime işleme programı
WORDSWORTH : English Turkish
n. bir soyadı; William Wordsworth (
1850), İngiliz şair
WORDY : English Turkish
adj. kelime, söz, sözü fazla uzatan, çok kelimeli
WORDY WARFARE : English Turkish
n. söz düellosu, ağız kavgası, tartışma
WORE A HELMET : English Turkish
aret giydi, miğfer taktı, bir kaza durumuna karşılık başına koruyucu bir giyecek yerleştirdi
WORE HIM OUT : English Turkish
kendisini yordu, kendi hızını kesti
WORE PHYLACTERIES : English Turkish
muska taktı, muska giyindi, tefillin giyme sünnetini yerine getirdi (Musevilik), sabah duası sırasında ellerine ve başına tefillin koydu
WORE THIN : English Turkish
aşınıp inceldi, aşındı, inceldi, eskidi, yoruldu, bitkin düştü
WORF : English Turkish
n. bir soyadı; film ve televizyon dizisi "Star Trek" te USS Enterprise yıldız gemisinin mürettebatından biri olan Klingon karakteri
WORK : English Turkish
n. iş, meşguliyet, çalışma, işyeri, görev; yapıt, eser, emek; işleme
WORK : English Turkish
v. çalışmak, çabalamak, iş yapmak, işlemek, işletmek; işe yaramak; başarılı olmak; etkili olmak; meşgul olmak; seğirmek; oynamak; mayalanmak; oynatmak; koparmak (para); sızdırmak (para)
WORK A MIRACLE : English Turkish
mucize gerçekleştirmek, mucizevi bir şeye neden olmak
WORK ACCIDENT : English Turkish
iş kazası, çalışırken ortaya çıkan kaza, işyerinde meydana gelen kaza
WORK AGAINST : English Turkish
-e karşı çalışmak,
in ayağına çalışmak,
e karşı hareket etmek
WORK AROUND TO : English Turkish
v. dönüp dolaşıp aynı konuya getirmek (söz), yavaş yavaş yaklaşmak, yavaş yavaş gelmek
WORK AWAY : English Turkish
uğraşmak, meşgul olmak
WORK BY THE JOB : English Turkish
v. götürü iş yapmak
WORK CAMP : English Turkish
n. çalışma kampı
WORK ETHIC : English Turkish
iş etiği, iş ahlakı, çok çalışmanın bir erdem olduğu ve bunun karakter inşa etmeye hizmet edeceği inancı
WORK FOR ONE'S KEEP : English Turkish
v. boğaz tokluğuna çalışmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani