English Turkish
WORK TO RULE : English Turkish
kurallara harfi harfine uyarak işi yavaşlatma
WORK TOGETHER : English Turkish
v. birlikte çalışmak, elbirliği ile çalışmak, birbirine geçmek (dişli)
WORK UNSOCIAL HOURS : English Turkish
v. gece vardiyasında çalışmak
WORK UP : English Turkish
sokmak, getirmek, düzenlemek, hazırlamak, tamamlamak, geliştirmek, planlamak, tahrik etmek, artırmak, körüklemek, amaçlamak, hedeflemek, heyecanlandırmak
WORK UP A SWEAT : English Turkish
v. çok çalışmak, ter dökmek, terlemek
WORK UP A THIRST : English Turkish
v. susamak, su ihtiyacı duymak, susatmak
WORK UP AN APPETITE : English Turkish
v. yavaşça iştahı açılmak, yavaşça acıkmak, iştah açmak
WORK UP INTO : English Turkish
v. haline sokmak, haline getirmek
WORK UP TO : English Turkish
v. bir sona doğru gelişmek
WORK VERY HARD : English Turkish
v. çok çalışmak
WORK WITH HEART AND SOUL : English Turkish
v. canla başla çalışmak
WORK WONDERS : English Turkish
harikalar yaratmak, mucizeler yaratmak
WORK YOUR BUNS OFF : English Turkish
v. kıçını yırtmak, çok çalışmak, bir tarafını yırtmak
WORK YOUR BUTT OFF : English Turkish
v. kıçını yırtmak, çok çalışmak, bir tarafını yırtmak
WORKABILITY : English Turkish
n. çalışabilirlik, işlenebilirlik, işletilebilirlik, uygulanabilirlik, icra edilebilme olanağı
WORKABLE : English Turkish
adj. işlenebilir, çalıştırılır, işletilir, biçim verilir, uygulanabilir
WORKABLENESS : English Turkish
n. çalışabilirlik, işlenebilirlik, işletilebilirlik, uygulanabilirlik, icra edilebilir olma durumu
WORKADAY : English Turkish
adj. sıradan, günlük, gündelik, alelâde
WORKADAY LIFE : English Turkish
günlük yaşam, günlük hayat, sıradan hayat
WORKAHOLIC : English Turkish
n. işkolik kimse
WORKAHOLISM : English Turkish
n. işkolik olma durumu, çalışma konusunda aşırı istekli olma, iş hastalığı, çalışma hastalığı
WORKAROUND : English Turkish
n. etrafından dolaşma, incelikle bir çözüm bulma, bir arızanın neden olduğu sorunu o arızayı düzeltmeden çözme (Bilgisayar)
WORKBAG : English Turkish
n. el işi torbası, dikiş malzemesi içeren çanta; alet çantası, iş çantası
WORKBASKET : English Turkish
n. el işi torbası, dikiş malzemesi içeren çanta; alet çantası, iş çantası
WORKBENCH : English Turkish
n. tezgâh
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani