Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WORKOUT EQUIPMENT : English Turkish

çalışma aletler, spor aletler, spor ekipmanı, gym ekipmanı, jimnastik aletleri, jimnastik yaparken kullanılan aletler

WORKPEOPLE : English Turkish

n. işçiler, emekçiler, çalışanlar

WORKPIECE : English Turkish

n. iş parçası, eldeki parça, üzerinde çalışılan iş, gereçler veya makinelerle işlemde bulunulan iş parçası; imalat aşamasındaki ürün

WORKPLACE : English Turkish

n. işyeri, atölye, dükkân

WORKROOM : English Turkish

n. çalışma odası, bir kimsenin içinde çalıştığı yer

WORKS : English Turkish

n. fabrika, imalathane, iş, atölye, işler, eserler, yapıtlar, çalışmalar, tesis, yapı, istihkâm

WORKS OF SUPEREROGATION : English Turkish

n. azizler tarafından gerçekleştirilmiş olduğuna veya insanlar tarafından da gerçekleştirilebileceğine inanılan sevaplar

WORKSHED : English Turkish

n. çalışma barakası, çalışma atölyesi, atölye, atölye olarak kullanılan küçük garaj veya kabin

WORKSHEET : English Turkish

n. iş taslağı, iş izlencesi, çalışma kayıtlarını (veya çalışma notları ve üzerinde çalışılması gereken sorunlarını vs) tutmak için kullanılan belge

WORKSHOP : English Turkish

n. dükkân, işyeri, imalathane, atölye, fabrika, çalışma alanı (sanat)

WORKSHY : English Turkish

adj. tembel

WORKSITE : English Turkish

n. şantiye

WORKSPACE : English Turkish

n. çalışma alanı, çalışma hafızası, çalışma belleği, çalışma için ayrılmış bellek (Bilgisayar)

WORKSTATION : English Turkish

n. çalışma yeri, iş istasyonu, iş yapmak üzere donatılmış yer; bilgisayar terminali, bütün bilgisayar sistemi (Bilgisayar)

WORKTABLE : English Turkish

n. çalışma masası

WORKTOP : English Turkish

n. çalışma yüzeyi, üzerinde çalışmak için kullanılan masa veya başkaca düz yüzey

WORKWEAR : English Turkish

n. iş giysisi, tulum

WORKWEEK : English Turkish

n. iş haftası, çalışma haftası, haftanın çalışılan günleri

WORKWOMAN : English Turkish

n. işçi kadın, kadın işçi

WORLD : English Turkish

adj. dünya

WORLD : English Turkish

n. dünya, yeryüzü, alem, diyar

WORLD BANK : English Turkish

dünya bankası, devlet garantisi ile açılışlar ve yatırımlar için kredi sağlayan para kurumu

WORLD BODY : English Turkish

dünya organizasyonu, dünya çapında teşkilat, uluslararası çapta organizasyon

WORLD CENTER : English Turkish

dünya merkezi, dünya çapında işlerin gerçekleştirildiği aktif şehir

WORLD CHAMPION : English Turkish

dünya şampiyonu, dünyanın en iyisi, belirli bir alanda dünya şampiyonluğu kazanan kimse