Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BOW BELLS : English Turkish

n. londra'daki bow kilisesinin çan sesleri

BOW DOWN : English Turkish

v. boyun eğmek

BOW IN : English Turkish

v. başını eğerek buyur etmek

BOW LEGGED : English Turkish

adj. çarpık bacaklı, eğri bacaklı

BOW LEGS : English Turkish

eğri bacaklar, çarpık bacaklar

BOW LINES : English Turkish

kavis çizgileri, bir kayıkta yelkeni bağlayan ipler

BOW OUT : English Turkish

n. başını eğerek çıkmak, çekilmek

BOW SPRIT : English Turkish

n. cıdavra (gemi)

BOW TIE : English Turkish

fiyonk, papyon

BOW WINDOW : English Turkish

cumba

BOW WOW : English Turkish

n. hav hav, kuçu kuçu, köpek, gürültülü protesto

BOW-WOW : English Turkish

n. hav-hav (köpeğin çıkardığı ses); kuçukuçu (köpek için kullanılan gayriresmî bir terim)

BOWDLER : English Turkish

n. bir soyadı; Thomas Bowdler (
1825), Shakespeare'in yazımlarını aile okumaları olacak şekilde sansürlü bir olarak yayımlamış olan İngiliz bir editör

BOWDLERISATION : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) edebî sansürleme; sansürlenmiş yazılı eser (adını Shakespeare'in bir çalışmasını sansürleyerek yayımlayan Thomas Bowdler'den alır)

BOWDLERISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) edebî bir eseri sansürlemek, yazılı bir eserin tarz veya içeriğini değiştirmek (adını Shakespeare'in bir çalışmasını sansürleyerek yayımlayan Thomas Bowdler'den alır)

BOWDLERISED : English Turkish

adj. (Britanya İngilizcesi) arıtılmış, sansürden geçirilmiş, ayıklanmış, hakaret ve kabalık içerdiği düşünülen bölümleri kesilerek düzenlenmiş olan (bowdlerized olarak da yazılır)

BOWDLERISM : English Turkish

n. edebî sansürleme (adını Shakespeare'in bir çalışmasını sansürleyerek yayımlayan Thomas Bowdler'den alır)

BOWDLERIZATION : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) edebî sansürleme (adını Shakespeare'in bir çalışmasını sansürleyerek yayımlayan Thomas Bowdler'den alır)

BOWDLERIZE : English Turkish

v. sansür uygulamak, uygunsuz kısımları çıkarmak; ıslah etmek

BOWDLERIZED : English Turkish

adj. (Amerikan İngilizcesi) arıtılmış, sansürden geçirilmiş, ayıklanmış, hakaret ve kabalık içerdiği düşünülen bölümleri kesilerek düzenlenmiş olan (bowdlerised olarak da yazılır)

BOWED : English Turkish

adj. eğri, eğriltilmiş, kavis şeklinde

BOWED DEEPLY : English Turkish

yere eğilmiş, iki büklüm olmuş

BOWED HIS HEAD : English Turkish

aşını eğdi, başını indirdi, kafasını aşağı indirdi

BOWEL : English Turkish

n. bağırsak

BOWEL MOVEMENT : English Turkish

ağırsak hareketi, büyük abdest, dışkı, dışkı çıkarma, insan dışkısı, vücut dışkısı, bok, kaka