Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BOWLER : English Turkish

n. top atan oyuncu

BOWLER HAT : English Turkish

melon şapka

BOWLFUL : English Turkish

n. kâse dolusu, tas dolusu, bir kâsenin taşıyabileceği kadar

BOWLIKE : English Turkish

adj. yay şeklinde, yaya benzer, yay gibi olan, hilal şeklinde, kavisli

BOWLINE : English Turkish

n. borina halatı

BOWLING : English Turkish

n. bovling, bowling, dokuz kuka oyunu

BOWLING ALLEY : English Turkish

ovling pisti, bowling pisti

BOWLING CLUB : English Turkish

ovling salonu, bowling salonu

BOWLING GREEN : English Turkish

dokuz kuka çim sahası

BOWLS : English Turkish

n. açık havada oynanan dokuz kuka oyunu

BOWMAN : English Turkish

n. okçu

BOWSE : English Turkish

v. palanga ile taşımak veya çekmek (Denizcilik); içki alemi yapmak, çok fazla veya gereğinden fazla içmek, demlenmek, kafayı bulmak (bouse olarak da yazılır)

BOWSER : English Turkish

n. benzin pompası, yakıt pompası

BOWSHOT : English Turkish

n. ok menzili

BOWSPRIT : English Turkish

n. cıvadra, gemi önündeki kılavuz, bir geminin önüne dikilen direk

BOWSTRING : English Turkish

v. iple boğarak öldürmek

BOWSTRING : English Turkish

n. kiriş

BOWWOW : English Turkish

n. hav-hav, köpek havlaması; köpek havlaması taklidi; feryat, figan, gürültü, bağırtı, bağırış, haykırma; buyurgan tavır, hükmeden davranış; köpek, kuçukuçu (Gayriresmî, genellikle yaşı küçük çocuklar için kullanılır)

BOWWOW : English Turkish

interj. hav-hav, köpek havlaması

BOX : English Turkish

n. kutu, sandık, kutu veya sandık dolusu; at arabacısı yeri; jüri bölmesi; kompartıman, loca, kulübe; televizyon, teyp veya radyo; tokat, yumruk; şamar, şimşir [bot.]

BOX : English Turkish

v. kutuya koymak, kutulamak, sandığa koymak, yumruk atmak, yumruklaşmak, tokatlamak, boks yapmak

BOX BARRAGE : English Turkish

n. sürgü ateşi

BOX CALF : English Turkish

n. krom tuzlarıyla işlem görmüş ve üzerinde kare şeklinde izler bulunan dana derisi

BOX CAMERA : English Turkish

n. kutu fotoğraf makinesi, kutu kamera, kutu şeklinde basit kamera

BOX CANS : English Turkish

n. ambalaj kutuları, kutu kaplar