Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BRAHMAN : English Turkish

n. Brahma rahibi

BRAHMANA : English Turkish

n. Vedic (Hindu) ritüelleri ve kurbanlarını konu alan kutsal Hindu düzyazıları ve yazımları

BRAHMANI : English Turkish

n. brahman

BRAHMANISM : English Turkish

n. Brahmanizm, Brahmanlar ve diğer Ortodoks Hindular tarafından takip edilen inançlar sistemi (Hinduizm)

BRAHMANIST : English Turkish

n. Brahmanizm (Hinduizm) takipçisi kimse, Brahmanizm'e bağlı kimse

BRAHMAPOOTRA : English Turkish

n. güney Asya'da bir nehir

BRAHMAPUTRA : English Turkish

n. güney Asya'da bir nehir

BRAHMIN : English Turkish

n. soylu ve kültürlü kimse; Brahma rahibi

BRAHMINIC : English Turkish

adj. Brahman'ın (Hindular arasındaki en yüksek mertebe sosyal sınıf üyesi kimse) veya Brahman ile ilgili, Brahman'a özgü

BRAHMINISM : English Turkish

n. Brahmanizm, Brahmanlar ve diğer Ortodokslar tarafından takip edilen inançlar sistemi (Hinduizm)

BRAHMINIST : English Turkish

n. Brahmanist, Brahmancı, Brahman taraftarı, Brahmanizm'e bağlı olan (Hinduizm)

BRAHMS : English Turkish

n. Johannes Brahms (
1897), Alman bir besteci; bir soyadı

BRAID : English Turkish

n. örgü, şerit, kurdele, saç örgüsü; bant

BRAID : English Turkish

v. örmek (saç), bağlamak, tutturmak; şeritle süslemek

BRAIDED : English Turkish

adj. şeritlenmiş

BRAIDER : English Turkish

n. bağlayan, örgüleyen, örgü yapan kimse, belik yapan kimse

BRAIDING : English Turkish

n. örgü, örgü biçiminde motif, saç örgüsü

BRAIL : English Turkish

n. istinga ip, yelken ipi, yelken kenarında bulunan ve yön değiştirmek için kullanılan ip

BRAILLE : English Turkish

n. körler alfabesi, körler için kabartma yazı

BRAILLED : English Turkish

adj. braille sistemi (kör alfabesi, kabartma yazı) kullanılarak yazılmış veya karakterleri dönüştürülmüş

BRAILLEWRITER : English Turkish

n. braille sistemi (kör alfabesi, kabartma yazı) kullanarak yazan

BRAILS : English Turkish

n. yelken kenarında bulunan ve yön değiştirmek için kullanılan ip

BRAIN : English Turkish

n. beyin, akıl; zekâ, kafalı kimse, zeki kimse

BRAIN : English Turkish

v. kafa yarmak, beynini patlatmak (Argo)

BRAIN CELL : English Turkish

n. beyin hücresi, beynin üzerine oturduğu küçük delik