Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BRAIRD : English Turkish

n. ilk filizlenme veya fışkırma

BRAIRD : English Turkish

v. filizlenmek, fışkırmak, tomurcuklanmak, yeryüzünün üzerinde belirmek

BRAISE : English Turkish

v. kendi suyuyla kısık ateşte pişirmek

BRAISED : English Turkish

adj. kendi suyuyla kısık ateşte pişirilmiş

BRAISED LEEKS : English Turkish

n. kızarmış pırasa

BRAISED MEAT : English Turkish

n. kavurma

BRAISING : English Turkish

n. ağır ateşte pişirme, yemeğin (genelde etin) önce yağda pembeleştirildiği ve sonrasında kapalı bir tavada küçük bir miktar sıvı (et suyu, su, şarap vs) içinde yavaşça pişirildiği pişirme yöntemi

BRAKE : English Turkish

n. fren; keten ve kenevir liflerini ayırma aleti, büyük eğreltiotu, çalılık

BRAKE : English Turkish

v. fren yapmak, frenlemek, işlemek (keten, kenevir vb.)

BRAKE BAND : English Turkish

fren bandı, fren kuşağı, fren çanağının etrafından bulunan esnek kuşak

BRAKE BLOCK : English Turkish

n. fren pabucu

BRAKE DRUM : English Turkish

fren çanağı, fren kampanası, bir aracın tekerlek göbeğine veya aktarım şaftına bağlı olan ve aracın durmasına yardımcı olan mekanizması

BRAKE FLUID : English Turkish

n. fren sıvısını

BRAKE HORSEPOWER : English Turkish

n. fren beygir gücü, makineleri kullanmak için mevcut olan etkili beygir gücü, bhp (Mekanik)

BRAKE LIGHT : English Turkish

fren lambası, fren stop lambası, sürücü fren pedalına bastığında aracın arkasında yanan ışık

BRAKE LINES : English Turkish

fren borusu, fren hattı, içinden fren yağının ana silindirden frenlere aktığı hortumlar ve metal kanallar sistemi

BRAKE LINING : English Turkish

n. fren balatası

BRAKE PEDAL : English Turkish

fren pedalı [aut.]

BRAKE POWER : English Turkish

fren gücü, frenleme gücü, yavaşlama kuvveti

BRAKE SHOE : English Turkish

fren pabucu

BRAKE SYSTEM : English Turkish

fren sistemi, bir aracın hareketini yavaşlatan sistem

BRAKEAGE : English Turkish

n. frenleme işlemi, fren yapma işi, durma veya yavaşlama işi, fren uygulaması

BRAKELESS : English Turkish

adj. frensiz, freni olmayan

BRAKEMAN : English Turkish

n. frenci (tren)

BRAKES : English Turkish

n. frenler