Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BREAKDOWN VAN : English Turkish

n. çekici, kurtarma aracı

BREAKER : English Turkish

n. dev dalga, kırıcı, kıran şey veya kimse, mancana (gemi)

BREAKEVEN : English Turkish

n. başa baş noktası, kâra geçiş noktası, kazanç ve giderlerin eşit olduğu nokta (Ticaret)

BREAKFALL : English Turkish

n. kontrollü düşüş, (Spor) düşmenin etkisini azaltan teknik

BREAKFAST : English Turkish

n. kahvaltı

BREAKFAST IN BED : English Turkish

yatakta kahvaltı, sabah yatakta yapılan kahvaltı

BREAKFAST IS NOT INCLUDED : English Turkish

kahvaltı dahil değil

BREAKFAST IS SERVED FROM 8 TILL 10 A.M : English Turkish

kahvaltı saat 8 ile 10 arası vardır

BREAKFAST TELEVISION : English Turkish

n. kahvaltı programı, sabah saatlerinde yayınlanan televizyon programları

BREAKFASTER : English Turkish

n. kahvaltı yapan kimse

BREAKFRONT : English Turkish

n. konsol dolap, orta kısımdan öne doğru açılan dolap

BREAKING : English Turkish

n. kırılma, kırma, zorla girme, bozma, meskene tecavüz

BREAKING AN OATH : English Turkish

yemin bozma, sözünü tutmama, sözünü yerine getirmeme

BREAKING AWAY : English Turkish

n. kopma

BREAKING DOWN : English Turkish

ayrılma, çökme, çöküş, dağılma, yerle bir olma

BREAKING IN : English Turkish

zorla girme, tecâvüz, alıştırma

BREAKING INTO : English Turkish

dalma, girme, güç kullanarak girme, zor kullanarak bir yere girme; sözünü kesme, söze karışma

BREAKING INTO PIECES : English Turkish

n. parçalama

BREAKING OATHS : English Turkish

af ile yeminlerin bozulmasına izin verme

BREAKING OFF : English Turkish

koparma, kopma

BREAKING OFF CONTACT : English Turkish

iletişimi kesme, irtibatı koparma, bağlantıyı kesme, bir ilişkiyi bitirme

BREAKING OFF THE CONVERSATION : English Turkish

görüşmeyi kesme, konuşmayı kesme, tartışmayı kesme, tartışmayı yarısında kesme

BREAKING ONE'S HEART : English Turkish

n. kâlbini kırma

BREAKING OUT OF A DETENTION HOUSE : English Turkish

tutukevinden kaçma, tevkif evinden firar etme, cezaevinden kaçma, tutuklu bulunulan bir yerden kaçma

BREAKING POINT : English Turkish

kırılma noktası, kopma noktası, dağılma noktası