Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BT : English Turkish

"bachelor of theology (teoloji diploması)", teoloji (din bilimi) diploması; teoloji diploması sahibi kimse, teoloji mezunu, din bilimleri mezunu

BT. : English Turkish

n. "baronet (baronet)", şövalyenin üzerinde ve baronun altında yer alan soyluluk unvanı; baronetlik titrini taşıyan kişi (Büyük Britanya'da)

BT/FWD : English Turkish

ir sayfadan diğerine transfer etmek, bir sayfadan diğerine aktarmak (Muhasebe)

BTA : English Turkish

"but then again (bununla birlikte)", öte yandan, diğer taraftan, başka bir bakış açısıyla (İnternet Argosu)

BTDTGTTS : English Turkish

"been there, done that, got the T-shirt! (orada bulundum, şunu yaptım, T-şirt'ü aldım!)", (Kanada & ABD) onu tecrübe ettim, bunu yaşadım (internette kullanılan baş harfleri)

BTH : English Turkish

"bachelor of theology (teoloji diploması)", teoloji diploması; teoloji alanında diploma sahibi kimse, teoloji mezunu, din bilimleri mezunu

BTHU : English Turkish

standart İngiliz sıcaklık/ısı birimi

BTRY : English Turkish

pil, akü, batarya

BTTO : English Turkish

ürüt ağırlık

BTU : English Turkish

"British thermal units (İngiliz ısı birimi)", İngiliz standart ısı birimi

BTVS : English Turkish

"Buffy The Vampire Slayer (Vampir Katili Buffy)", bir Amerikan televizyon dizisinin adı

BTW : English Turkish

n. "by the way (bu arada)", bu arada, ayrıca, aynı zamanda (İnternet Argosu)

BU : English Turkish

"Boston University (Boston Üniversitesi)", Boston'da (Massachusetts, ABD) bulunan büyük bir özel üniversite

BUB : English Turkish

n. (Argo) ahbap, arkadaş, kardeş, eş; küçük bir erkek çocuğa gayrıresmi hitap

BUBAL : English Turkish

n. inek antilobu, iri Afrika antilop türü

BUBBA : English Turkish

n. (Argo) kardeş; kardeş kadar yakın olarak değerlendirilen arkadaş (ABD'nin güneyinde kullanılan terim); ABD'nin güneyinde beyaz işçi sınıfı erkek; eğitimsiz kırsal bölge çalışanı

BUBBLE : English Turkish

n. kabarcık, hava kabarcığı, baloncuk; hayal, hayali şey, boş iş, göz boyayıcı ve değersiz şey,

BUBBLE : English Turkish

v. kabarcıklar yapmak, köpürmek, fokurdamak

BUBBLE BATH : English Turkish

köpüren sabun

BUBBLE BLOWER : English Turkish

n. baloncuk makinesi

BUBBLE COMPANY : English Turkish

dolandırıcı şirket

BUBBLE DIAGRAM : English Turkish

aloncuk diyagramı, madde veya konumları belirtmek için oval veya dairesel şekiller kullanan diagram (bir sistem veya alanın planını kabaca tasvir etmek için kullanılan)

BUBBLE ECONOMY : English Turkish

alon yapmış ekonomi, sıradışı bir hızla ve çoğu alanda geçici bir büyüme ile karşılaşan ekonomi

BUBBLE GUM : English Turkish

alonlu ciklet, ciklet

BUBBLE JET PRINTER : English Turkish

mürekkep püskürtmeli yazıcı türü, uçlarından kağıt üzerine mürekkep enjekte eden yazıcı türü