Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BUDGET CONSTRAINT : English Turkish

ütçe sınırlaması, kaynak yetersizliğinden dolayı kısıtlamalar

BUDGET CUT : English Turkish

ütçe kesintisi, para tahsisindeki kısıt

BUDGET DEFICIT : English Turkish

ütçe açığı, geliri aşan harcama miktarı (dengede negatif yönlü etki yaratan)

BUDGET DEPARTMENT : English Turkish

maliye, bütçe departmanı, bütçeyi hazırlamaktan ve ödenekleri tatsis etmekten sorumlu bölüm

BUDGET FRAME : English Turkish

ütçe çerçevesi, ilerdeki zamanlar için önceden ayrılmış ve paylaştırılmış para miktarı

BUDGETARY : English Turkish

adj. bütçeyle ilgili

BUDGETARY CONSTRAINTS : English Turkish

ütçe sınırlamaları, para yokluğundan dolayı bütçe sınırlamaları

BUDGETARY CONTROL AUTHORITY : English Turkish

ütçe kontrol birimi, futbol federasyonunda takım bütçelerini kontrol eden kuruluş

BUDGETARY CUTBACKS : English Turkish

ütçe kesintileri, para tahsisindeki kısıtlamalar

BUDGETARY DEFICIT : English Turkish

ütçe açığı, kazanılandan daha fazla para harcanması durumu

BUDGETARY ESTIMATE : English Turkish

ütçe tahmini, belirli bir zaman dilimi içerisinde gelir ve giderlerin tahmini

BUDGETARY FRAMEWORK : English Turkish

ütçe çatısı, bütçe iskeleti, bütçenin temel yapısı, bütçenin ana hatları

BUDGETARY LIMITATION : English Turkish

ütçe tahditi, tüketicilerin kullanımındaki toplam finansal varlıklar (Ekonomi)

BUDGETARY PLANNING : English Turkish

ütçe planı, kaynakların tahsisi, bütçenin şekillendirilmesi

BUDGETARY PROBLEMS : English Turkish

ödeneklerin tahsisi ile ilgili problem

BUDGETARY REVIEW : English Turkish

ütçenin periyodik kontrolü

BUDGETARY SURPLUS : English Turkish

ütçe fazlası, bütçedeki fazladan para miktarı

BUDGETARY TRANSFER : English Turkish

ütçe transferi, kaynakların/ödeneklerin transferi

BUDGETED : English Turkish

adj. paylaştırılmış, tahmini, planlanmış

BUDGETER : English Turkish

n. bütçe yapan kimse, finanse eden kimse

BUDGETING : English Turkish

n. bütçenin hazırlanması, bir harcama planı yapılması

BUDGIE : English Turkish

muhabbetkuşu

BUDLIKE : English Turkish

adj. tomurcuğa benzeyen, filizimsi

BUDO : English Turkish

n. Japon dövüş sanatları

BUDWEISER : English Turkish

n. Birleşik Devletler'de üretilen bir biranın markası