Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

ALINÉA : French Turkish

[le] satırbaşı

ALIQUOTE : French Turkish

[la] tümbölen, bir tam sayıyı kalansız bölen

ALISME : French Turkish

[la] kazayağı

ALITER : French Turkish

(hastayı) yatırmak

ALITÉ : French Turkish

yatağa düşmüş, hasta

ALIZÉ : French Turkish

alize

ALIÉNABILITÉ : French Turkish

[la] (başkasına) geçirilebilen miktar

ALIÉNATION : French Turkish

"[la] (başkasına) verme, geçirme, devretme; akıl bozukluğu"

ALIÉNER : French Turkish

"devretmek, geçirmek, aktarmak, vermek; kendinden soğutmak"

ALIÉNISTE : French Turkish

[le] [la] akıl hastalıkları doktoru, psikiyatr

ALIÉNÉ : French Turkish

[le] [la] akıl hastası, deli

ALKALIÈTRE : French Turkish

[le] alkaliölçer

ALLAITEMENT : French Turkish

[le] emzirme

ALLAITER : French Turkish

emzirmek

ALLANT : French Turkish

"giden; gezente, gezeğen; canlı "

ALLEGRETTO : French Turkish

[le] allegretto

ALLEGRO : French Turkish

[le] allegro

ALLEMAGNE : French Turkish

[la]

ALLEMAND : French Turkish

[le] [la] Alman

ALLEMAND : French Turkish

Alman

ALLER : French Turkish

"gitmek; ilerlemek, yürümek; uymak, yakışmak "

ALLER AU CINÉMA : French Turkish

sinemaya gitmek

ALLER AU CÌUR : French Turkish

dokunmak, içine işlemek, duygulandırmak

ALLER AU DODO : French Turkish

yatmaya gitmek

ALLER AU FAIT : French Turkish

işin esasına girmek, sadede gelmek