Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

MÉPRISANT : French Turkish

hor görücü, küçümser

MÉPRISE : French Turkish

[la] yanılma

MÉPRISER : French Turkish

hor görmek, önemsememek, küçümsemek

MÉRIDIEN : French Turkish

[le] meridyen

MÉRIDIONAL : French Turkish

"güneyde olan; güneye özgü "

MÉRINOS : French Turkish

[le] merinos koyunu

MÉRITANT : French Turkish

"değerli; yetenekli"

MÉRITE : French Turkish

"[le] değer, değerlilik; meziyet "

MÉRITER : French Turkish

"değmek, değer olmak, layık olmak; gerektirmek"

MÉRITOIRE : French Turkish

değerli, övülecek

MÉROU : French Turkish

[le] orfoz, sarıhani

MÉSALLIANCE : French Turkish

[la] dengi dengine olmayan evlenme

MÉSANGE : French Turkish

[la] isketekuşu, baştankara

MÉSANGE BLEUE : French Turkish

gökbaştankara

MÉSAVENTURE : French Turkish

[la] kötü rastlantı, terslik, aksilik

MÉSENTENTE : French Turkish

[la] uyuşmazlık, geçimsizlik

MÉSENTÈRE : French Turkish

[la] bağırsak askısı, mesenter

MÉSESTIME : French Turkish

[la] (birini) kötü görme

MÉSESTIMER : French Turkish

"kötü görmek; küçük görmek, küçümsemek, değer vermemek"

MÉSOCARPE : French Turkish

[le] meyve ortası, yemiş eti

MÉSOPOTAMIE : French Turkish

[la]

MÉSSAGER DE MALHEUR : French Turkish

kara haberci, şom ağızlı

MÉTABOLISME : French Turkish

[le] metabolizma

MÉTACARPE : French Turkish

[le] el tarağı

MÉTAIRIE : French Turkish

[la] küçük çiftlik