Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

NE RIEN : French Turkish

hiçbir şey

NE RIEN CASSER : French Turkish

hiç önemi olmamak, değersiz olmak

NE SAVOIR OU DONNER DE LA TÊTE : French Turkish

ne yapacağını bilememek

NE SAVOIR SUR QUEL PIED DANSER : French Turkish

ne yapacağını bilememek

NE SE DOUTER DE RIEN : French Turkish

hiçbir şeyden haberi olmamak

NE SERVIR À RIEN : French Turkish

hiçbir şeye yaramamak

NE SONNER MOT : French Turkish

hiçbir şey söylememek

NE TENIR QU'À UN FIL : French Turkish

pamuk ipliğine bağlı bulunmak

NE TENIR QU'À UN SOUFFLE : French Turkish

pamuk ipliğine bağlı olmak

NE VOIR AUCUN MAL À : French Turkish

de bir kötülük görmemek

NE VOUS DÉRANGEZ PAS : French Turkish

ahatsız olmayın!

NEC PLUS ULTRA : French Turkish

[le]

NECTAR : French Turkish

[le] balözü, nektar

NEF : French Turkish

[la] nef, orta sahın

NEIGE : French Turkish

"[la] kar; ak saç "

NEIGER : French Turkish

kar yağmak

NEIGEUX : French Turkish

karlı

NEQUIQUINER : French Turkish

"canını sıkmak; sinirlendirmek"

NERF : French Turkish

"[le] sinir; güç, canlılık "

NERF ACOUSTIQUE : French Turkish

işitme siniri

NERVEUSEMENT : French Turkish

sinirli sinirli, sinirli biçimde

NERVEUX : French Turkish

"sinir+; sinirli, asabi; canlı, diri"

NERVOSITÉ : French Turkish

[la] sinirlilik

NERVURER : French Turkish

damarlı kılmak

NERVURÉ : French Turkish

damarlı