Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
NAVIGATION AÉRIENNE : French Turkish

hava yolculuğu

NAVIGATION SPATIALE : French Turkish

uzay yolculuğu

NAVIGUER : French Turkish

gemi yolculuğu yapmak

NAVIRE : French Turkish

[le] gemi

NAVIRE (VAISSEAU) MARCHAND : French Turkish

yük gemisi

NAVIRE DE COMMERCE : French Turkish

ticaret gemisi

NAVIRE DE GUERRE : French Turkish

savaş gemisi

NAVIRE-CITERNE : French Turkish

[le] sarnıç gemisi

NAVIRE-HÔPITAL : French Turkish

[le] hastane gemisi

NAVRANT : French Turkish

içe işleyici, dokunaklı, üzücü

NAVRER : French Turkish

içine işlemek, üzmek

NAZI : French Turkish

[le] [la] nazi

NAÎTRE : French Turkish

"doğmak; (meydana) çıkmak "

NAÏF : French Turkish

"yapmacıksız; açık yürekli; saf, bön"

NAÏVEMENT : French Turkish

"yapmacıksız; açık yürekle; safça, bönce"

NAÏVETÉ : French Turkish

"[la] doğallık, yapmacıksızlık; saflık, bönlük"

NE ... PLUS : French Turkish

artık

NE DOUTER DE RIEN : French Turkish

kendine fazla güvenmek

NE FAIRE NI UNE NI DEUX : French Turkish

hiç duraksamamak

NE FAIRE RIEN : French Turkish

çalışmamak, hiçbir şey yapmamak

NE FAIRE SEMBLANT DE RIEN : French Turkish

ne düşündüğünü belli etmemek, hiç renk vermemek

NE FAIT QUE D'ARRIVER : French Turkish

daha şimdi geldi

NE FAUT PAS COURIR DEUX LIÈVRE S À LA FOIS : French Turkish

iki karpuz bir koltuğa sığmaz

NE JAMAIS : French Turkish

asla, hiç

NE PAS : French Turkish

değil