Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
NAGEUR DE COMBAT : French Turkish

alıkadam

NAGUÈRE : French Turkish

"az önce; geçenlerde"

NAIN : French Turkish

[le] [la] cüce

NAISSANCE : French Turkish

"[la] doğum, doğuş; çıkış yeri, kaynak; başlangıç "

NAMIBIE : French Turkish

[la]

NANA : French Turkish

[la] kadın, kız

NANDOU : French Turkish

[le] Amerika devekuşu

NANTIR : French Turkish

"rehine koymak; vermek, sağlamak"

NANTISSEMENT : French Turkish

[le] tutu, rehin

NAPALM : French Turkish

[le] napalm

NAPHTALINE : French Turkish

[la] naftalin

NAPHTE : French Turkish

[le] neft

NAPOLÉON : French Turkish

[le] Napolyon altını

NAPPE : French Turkish

"[la] sofra örtüsü; geniş yüzey"

NAPPER : French Turkish

kaplamak, üstüne geçirmek

NAPPERON : French Turkish

[le] masa örtüsü

NARCISSE : French Turkish

[le] nergis, zerrin

NARCISSISME : French Turkish

[le] özseverlik, narsizm

NARCOSE : French Turkish

[la] ilaçla uyuşturma, narkoz

NARCOTIQUE : French Turkish

[le] uyuşturucu (ilaç)

NARGUER : French Turkish

"küçümsemek, hor görmek; kafa tutmak"

NARGUILÉ : French Turkish

[le] nargile

NARINE : French Turkish

[la] burun deliği

NARQUOIS : French Turkish

"sinsi; alaycı"

NARRATEUR : French Turkish

[le] [la] anlatan, anlatıcı