Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
OPHTALMOSCOPE : French Turkish

[le] oftalmoskop, göz aynası

OPIACÉ : French Turkish

afyonlu (ilaç)

OPINER : French Turkish

düşüncesini söylemek

OPINER DE LA TÊTE : French Turkish

aşıyla onaylamak

OPINION : French Turkish

"[la] kanı; düşünce, oy "

OPINION PUBLIC : French Turkish

kamuoyu

OPINIÂTRE : French Turkish

"dik kafalı; inatçı"

OPINIÂTRER : French Turkish

"tersini söylemek; ayak diremek, inat etmek "

OPINIÂTRETÉ : French Turkish

"[la] ayak direme, direngenlik; dik kafalılık"

OPIOMANE : French Turkish

[le] [la] afyon tiryakisi, afyonkeş

OPIUM : French Turkish

[le] afyon

OPPORTUN : French Turkish

uygun, elverişli, sırasında (olan), vakitli

OPPORTUNISME : French Turkish

[le] oportünistlik, fırsatçılık

OPPORTUNISTE : French Turkish

[le] [la] oportünist, fırsatçı

OPPORTUNITÉ : French Turkish

[la] uygunluk, elverişlilik, yerindelik

OPPORTUNÉMENT : French Turkish

tam sırasında

OPPOSABLE : French Turkish

karşı koyabilen, önleyebilen

OPPOSANT : French Turkish

karşı çıkan

OPPOSER : French Turkish

"karşı koymak; karşı tutmak, karşılaştırmak "

OPPOSER UN VETO À : French Turkish

veto etmek

OPPOSITION : French Turkish

"[la] karşılık tutma; karşıtlık, zıddiyet; muhalefet; engel, engelleme "

OPPOSÉ : French Turkish

"zıt, ters, karşıt; ayrı, farklı "

OPPOSÉ À : French Turkish

e karşı, muhalif

OPPRESSANT : French Turkish

"ezici; bunaltıcı, boğucu"

OPPRESSER : French Turkish

"sıkmak; sıkıştırmak; (göğsü) tıkamak; can sıkmak, üzmek "