Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

OUTILLAGE : French Turkish

"[le] avadanlık; araç gereç"

OUTILLER : French Turkish

araç sağlamak, alet vermek

OUTRAGE : French Turkish

[le] hakaret

OUTRAGE À LA PUDEUR : French Turkish

ahlaka aykırı davranış

OUTRAGE À MAGISTRAT : French Turkish

mahkemeye saygısızlık

OUTRAGEANT : French Turkish

"sataşıcı, onur kırıcı; sövücü"

OUTRAGER : French Turkish

"sataşmak; hakaret etmek, sövmek"

OUTRAGEUSEMENT : French Turkish

"sataşarak, onur kırarak; aşırı ölçüde"

OUTRAGÉ : French Turkish

hakarete uğramış

OUTRANCE : French Turkish

[la] aşırılık

OUTRANCIER : French Turkish

aşırı

OUTRE : French Turkish

den başka, dışında

OUTRE MESURE : French Turkish

aşırı derecede

OUTRE QUE : French Turkish

değil yalnız, bir de

OUTRE-MER : French Turkish

denizaşırı

OUTRECUIDANCE : French Turkish

"[la] kendine fazla güvenme, kendini beğenme; küstahlık"

OUTRECUIDANT : French Turkish

"kendine çok güvenen, kendini beğenmiş; küstah"

OUTREMER : French Turkish

[le] lacivert taşı

OUTREPASSER : French Turkish

aşmak, ileri gitmek

OUTRER : French Turkish

"aşırı çalıştırmak; abartmak; gücendirmek"

OUTRÉ : French Turkish

"aşırı; canına tak demiş, öfkeli"

OUTSIDER : French Turkish

"[le] grubun dışında olan kimse; kazanacağı umulmadığı halde kazanan kişi"

OUVERT : French Turkish

"açık; korunmasız (açık); içten, samimi "

OUVERTEMENT : French Turkish

açık açık, açık yürekle

OUVERTURE : French Turkish

"[la] delik, çukur; boşluk; açılma, açıklık; giriş, uvertür"