Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
OXYGÈNE : French Turkish

[le] oksijen

OXYGÉNATION : French Turkish

"[la] oksijenleme; oksijenlenme"

OXYGÉNER : French Turkish

oksijenle birleştirmek, oksijenlemek

OXYGÉNÉ : French Turkish

oksijenli

OXYURE : French Turkish

[le] sivrikuyruk

OZOKÉRITE : French Turkish

[la] yermumu, ozokerit

OZONE : French Turkish

[le] ozon (gazı)

: French Turkish

"nerede, nereye; ki oraya, ki orada "

PACAGE : French Turkish

[le] otlak

PACHYDERME : French Turkish

[le] fil

PACIFICATEUR : French Turkish

yatıştırıcı, uzlaştırıcı, arabulucu, barıştırıcı

PACIFICATION : French Turkish

"[la] barışı sağlama; yatıştırma"

PACIFIER : French Turkish

yatıştırmak, barıştırmak, barış sağlamak

PACIFIQUE : French Turkish

arışçı, barışsever

PACIFIQUEMENT : French Turkish

"barış içinde; barışçı yoldan"

PACIFISME : French Turkish

[le] barışseverlik

PACIFISTE : French Turkish

[le] [la] barışsever

PACOTILLE : French Turkish

[la] tapon mal

PACTE : French Turkish

[le] antlaşma, pakt

PACTE D'ALLIANCE : French Turkish

saldırmazlık paktı

PACTE DE NONAGRESSION : French Turkish

saldırmazlık paktı

PACTISER : French Turkish

uyuşmak, anlaşma yapmak

PACTOLE : French Turkish

[le] zenginlik kaynağı, kazanç kaynağı

PADDOCK : French Turkish

[le] yarış atlarının gezdirildiği yer, padok

PAGAIE : French Turkish

[la] kısa sandal küreği