Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PIÈCE DE FOUR : French Turkish

fırında pişmiş hamur işi

PIÈCE DÉTACHÉE : French Turkish

yedek parça

PIÈCE RAPPORTE : French Turkish

yama

PIÈCES À CONVICTION : French Turkish

suç kanıtları

PIÈGE : French Turkish

[le] kapan, tuzak

PIÈGER : French Turkish

ubi tuzağı kurmak

PIÈTRE : French Turkish

değersiz, bayağı

PIÈTREMENT : French Turkish

değersiz biçimde, bayağıca

PIÉDESTAL : French Turkish

"[le] ayaklık, kaide; yükselme aracı, basamak"

PIÉGEAGE : French Turkish

[le] tuzakla avlama

PIÉTINEMENT : French Turkish

[le] ayak vurma, tepinme

PIÉTINER : French Turkish

"(ayakla) çiğnemek; tepinmek; yerinde saymak"

PIÉTON : French Turkish

"[le] yaya; köy postacısı"

PIÉTÉ : French Turkish

"[la] dindarlık; sofuluk"

PLACAGE : French Turkish

[le] kaplama işi

PLACARD : French Turkish

"[le] gömme dolap; duvar ilanı, afiş; baskı provası"

PLACARDER : French Turkish

afiş asmak

PLACE : French Turkish

"[la] yer; görev, iş; meydan, alan; ticaret piyasası "

PLACE BOURSIÈRE : French Turkish

orsa

PLACE FINANCIÈRE : French Turkish

para piyasası

PLACE FORTE : French Turkish

hisar, sur

PLACE LIBRE : French Turkish

oş yer

PLACEBO : French Turkish

[le] plasebo

PLACEMENT : French Turkish

"[le] iş bulma, işe yerleştirme; satış; yatırım "

PLACENTA : French Turkish

[le] etene, döleşi, plasenta