Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PLACER : French Turkish

"yerleştirmek, koymak; belirtmek; yatırım yapmak "

PLACER QN CHEZ : French Turkish

işe sokmak, iş bulmak

PLACIDE : French Turkish

soğukkanlı, telaşsız, sakin, durgun

PLACIDITÉ : French Turkish

[la] soğukkanlılık, telaşsızlık, sakinlik, durgunluk

PLACIER : French Turkish

"[le] [la] temsilci, komisyoncu; satış temsilcisi, plasiyer"

PLACÉ : French Turkish

yerleştirilmiş

PLAFOND : French Turkish

[le] tavan

PLAFONNER : French Turkish

tavanını yapmak, tavanlamak

PLAFONNIER : French Turkish

"[le] tavan ışığı; iç ışık"

PLAGE : French Turkish

[le] plaj, kumsal

PLAGIAIRE : French Turkish

[le] [la] aşırmacı, eser korsanı

PLAGIAT : French Turkish

[le] aşırma, eser korsanlığı

PLAGIER : French Turkish

eser aşırmak

PLAID : French Turkish

[le] yol örtüsü, yolculuk örtüsü

PLAIDANT : French Turkish

davacı

PLAIDER : French Turkish

"dava etmek, savunmak;
den yana olmak, tutmak"

PLAIDEUR : French Turkish

[le] [la] davacı, (davada) taraf

PLAIDOIRIE : French Turkish

[la] savunma, müdafaa

PLAIDOYER : French Turkish

[le] savunma, müdafaa

PLAIE : French Turkish

[la] yara

PLAIGNANT : French Turkish

[le] [la] davacı

PLAINDRE : French Turkish

acımak

PLAINE : French Turkish

[la] ova

PLAINTE : French Turkish

"[la] inilti; yakınma, sitem; şikâyet, dava"

PLAINTIF : French Turkish

"iniltili, inleyici; yakınan"