Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PAR-DESSUS : French Turkish

üstte, üstten

PAR-DESSUS LE MARCHÉ : French Turkish

fazla olarak, üstelik

PAR-DEVANT : French Turkish

"önce; önünde; katında "

PAR-REVANT NOTAIRE : French Turkish

noterin huzurunda

PARA : French Turkish

[le] paraşütçü

PARABOLE : French Turkish

"[la] mesel; parabol "

PARABOLIQUE : French Turkish

"meselle ilgili; parabol şeklinde, parabolik "

PARACHEVER : French Turkish

itirmek, tümlemek, tamamlamak

PARACHUTAGE : French Turkish

[le] paraşütle indirme

PARACHUTE : French Turkish

[le] paraşüt

PARACHUTER : French Turkish

"paraşütle indirmek; tepeden inme atamak"

PARACHUTISME : French Turkish

[le] paraşütçülük

PARACHUTISTE : French Turkish

[le] [la] paraşütçü

PARADE : French Turkish

"[la] geçit töreni; binicilik gösterileri; (eskrim\\boks) vuruşu savuşturma "

PARADER : French Turkish

"manevra yapmak; kendini göstermek, gösteriş yapmak"

PARADIGME : French Turkish

[le] örnek, kip

PARADIS : French Turkish

"[le] cennet; mutluluk "

PARADIS TERRESTRE : French Turkish

"Cennet Bahçesi, Cennet; yeryüzü cenneti"

PARADISIAQUE : French Turkish

cennet gibi, cennetle ilgili

PARADISIER : French Turkish

[le] cennet kuşu

PARADOXAL : French Turkish

"aykırı düşünceli; aykırı"

PARADOXALEMENT : French Turkish

aykırı biçimde

PARADOXE : French Turkish

[le] aykırı düşünce, paradoks

PARAFE : French Turkish

[le] paraf

PARAFER : French Turkish

parafe etmek