Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PASSE-THÉ : French Turkish

[le] çay süzgeci

PASSEMENT : French Turkish

[le] süs şeridi

PASSEMENTERIE : French Turkish

[la] şeritçilik

PASSEPOIL : French Turkish

[le] zıh

PASSEPORT : French Turkish

[le] pasaport

PASSER : French Turkish

"geçmek; uğramak; gösterilmek, oynamak; solmak; ölmek; dolaşmak; geçirmek; giymek; süzmek; bağışlamak, affetmek "

PASSER AU BLEU : French Turkish

saklı geçmek, adını anmamak

PASSER AU FIL DE L'ÉPÉE : French Turkish

kılıçtan geçirmek

PASSER AU LAMINOIR : French Turkish

aşına çok şeyler gelmek

PASSER AU ROUGE : French Turkish

"kırmızı yanmak; (sürücü) kırmızıda geçmek "

PASSER AU TABLEAU : French Turkish

tahtaya kalkmak

PASSER AU TAMIS : French Turkish

ince eleyip sık dokumak

PASSER AUX AVEUX : French Turkish

itirafta bulunmak

PASSER CHEZ QN : French Turkish

görmeye gitmek, evine uğramak

PASSER COMME L'ÉCLAIR : French Turkish

şimşek gibi geçmek

PASSER CONDAMNATION : French Turkish

suçunu itiraf etmek

PASSER DANS L'AUTRE MONDE : French Turkish

ölmek, öbür dünyaya göçmek

PASSER EN (LA) SECONDE : French Turkish

ikinci vitese geçmek

PASSER EN FORCE DE LOI : French Turkish

yürürlüğe girmek

PASSER EN QCH : French Turkish

haline gelmek

PASSER INAPERÇU : French Turkish

gözden kaçmak, fark edilmemek

PASSER L'ÉPONGE SUR : French Turkish

üzerine sünger çekmek, olmamış saymak

PASSER LA MAIN : French Turkish

istifa etmek

PASSER LE TEMPS : French Turkish

vakit geçirmek

PASSER OUTRE À : French Turkish

kulak asmamak