Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PAYER COMPTANT : French Turkish

peşin ödemek

PAYER D'INGRATITUDE : French Turkish

nankörlük etmek

PAYER DE RETOUR : French Turkish

iyiliği iyilikle karşılamak

PAYER DE SA PERSONNE : French Turkish

tehlikeye atılmak, kelleyi koltuğa almak

PAYER EN ESPÈCES : French Turkish

nakit ödemek

PAYER EN LIQUIDE : French Turkish

nakit ödemek

PAYER EN NATURE : French Turkish

(para yerine) mal ile ödemek

PAYER LES VIOLONS : French Turkish

masrafı ödemek

PAYER POUR LES AUTRES : French Turkish

aşkalarının cezasını çekmek

PAYER RUBIS SUR L'ONGLE : French Turkish

eksiksiz ödemek, kuruşu kuruşuna ödemek

PAYER SA DETTE À LA NATURE : French Turkish

ölmek

PAYER SA DETTE À LA SOCIÉTÉ : French Turkish

idam edilmek

PAYER SA DETTE À SON PAYS : French Turkish

askerliğini yapmak

PAYER SON ÉCOT : French Turkish

payına düşen masrafı vermek, Alman usulü yapmak

PAYEUR : French Turkish

ödeyen

PAYS : French Turkish

"[le] ülke, memleket; yurt; bölge; hemşeri "

PAYS DE COCAGNE : French Turkish

düşler ülkesi

PAYS FRÈRES : French Turkish

kardeş ülkeler

PAYSACE RÊVE : French Turkish

üya gibi manzara

PAYSAGE : French Turkish

[le] kır resmi, peyzaj

PAYSAGER : French Turkish

kır resmi gibi (olan)

PAYSAGISTE : French Turkish

"[le] [la] kır ressamı, peyzajcı; bahçe mimarı"

PAYSAN : French Turkish

"[le] [la] köylü; andavallı "

PAYSANNAT : French Turkish

[le] köylü sınıfı

PAÎTRE : French Turkish

"(hayvan) otlatmak, yaymak; (hayvan) otlamak"