Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PERSISTER À FAIRE : French Turkish

mekte ısrar etmek

PERSONNAGE : French Turkish

"[le] önemli kişi; kişi, şahıs"

PERSONNALISER : French Turkish

kişiselleştirmek, kişileştirmek

PERSONNALISME : French Turkish

"[le] bencilik; kişilikçilik"

PERSONNALITÉ : French Turkish

"[la] kişilik; kişi; benlik, şahsiyet"

PERSONNE : French Turkish

"[la] kişi; kimse, benlik "

PERSONNE CIVILE : French Turkish

tüzel kişi

PERSONNE COMME IL FAUT : French Turkish

kibar kişi

PERSONNE ÂGÉE : French Turkish

yaşlı kişi

PERSONNEL : French Turkish

"kişisel, özel; bencil, egoist "

PERSONNELLEMENT : French Turkish

kendi, bizzat, şahsen

PERSONNIFICATION : French Turkish

[la] kişileşme, kişileştirme

PERSONNIFIER : French Turkish

kişileştirmek, kişiselleştirmek

PERSPECTIVE : French Turkish

"[la] perspektif; görünüm, manzara; bakış açısı, görüş açısı "

PERSPICACE : French Turkish

kavrayışlı, anlayışlı

PERSPICACITÉ : French Turkish

[la] kavrayış, anlayış

PERSUADER : French Turkish

"inandırmak, kandırmak; ikna etmek "

PERSUASIF : French Turkish

inandırıcı

PERSUASION : French Turkish

"[la] inandırma; inanış, kanış, inanma"

PERSÉCUTER : French Turkish

canını yakmak, kıymak, eziyet etmek

PERSÉCUTEUR : French Turkish

can yakıcı, zalim

PERSÉCUTION : French Turkish

[la] can yakıcılık, kıyıcılık, zulüm

PERSÉVÉRANCE : French Turkish

"[la] dayanma, sebat; kararlılık"

PERSÉVÉRANT : French Turkish

"direşken, sebatkâr; kararlı"

PERSÉVÉRER : French Turkish

"direşmek, dayanmak, sebat etmek; sürüp gitmek"