Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PERDRE TERRE : French Turkish

gemi artık karayı görmez olmak

PERDREAU : French Turkish

[le] yavru keklik

PERDRIX : French Turkish

[la] keklik

PERDU : French Turkish

"yitik, kayıp; görünmez; elden çıkmış, umutsuz; boşa harcanmış, kaybedilmiş "

PERFECTIBILITÉ : French Turkish

[la] yetkinleşebilirlik, gelişebilirlik

PERFECTIBLE : French Turkish

"yetkinleşebilir, gelişebilir; geliştirilebilir"

PERFECTION : French Turkish

"[la] yetkinlik, olgunluk; eksiksizlik, kusursuzluk, mükemmellik"

PERFECTIONNEMENT : French Turkish

"[le] yetkinleşme, olgunlaşma, mükemmelleşme; yetkinleştirme, olgunlaştırma"

PERFECTIONNER : French Turkish

yetkinleştirmek, olgunlaştırmak, mükemmelleştirmek

PERFIDE : French Turkish

"kalleş; vefasız"

PERFIDIE : French Turkish

"[la] kalleşlik; vefasızlık"

PERFORANT : French Turkish

delen, delici

PERFORATEUR : French Turkish

[le] [la] delme işçisi

PERFORATION : French Turkish

"[la] delme, delinme; delik"

PERFORER : French Turkish

delik açmak, delmek

PERFORMANCE : French Turkish

[la] başarı, (elde edilen) sonuç

PERFORMANT : French Turkish

"başarılı sonuçlar veren; rekabet edebilir, yarışabilir"

PERFORÉ : French Turkish

delinmiş, delikli

PERFUSION : French Turkish

[la] serum verme

PERFUSION SANGUIN : French Turkish

kan verme

PERGOLA : French Turkish

[la] çardaklı yol, kameriye

PERIHÉLIE : French Turkish

[le] günberi

PERIMÈTRE : French Turkish

"[le] çevre; çevre uzunluğu"

PERLE : French Turkish

"[la] inci; boncuk; eşi bulunmaz kimse, değerli kişi; gülünç hata"

PERLER : French Turkish

"arpa\\pirinci kabuğundan ayırmak; yetkinliğe ulaştırmak; boncuk boncuk terlemek"