Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PENTURE : French Turkish

[la] kollu menteşe

PERCE : French Turkish

[la] delgi, matkap

PERCE-NEIGE : French Turkish

[la] kardelen

PERCE-OREILLE : French Turkish

[le] kulağakaçan

PERCEMENT : French Turkish

[le] delme, delinme

PERCEPTEUR : French Turkish

[le] vergi tahsildarı

PERCEPTIBLE : French Turkish

"toplanabilir, tahsil edilebilir; algılanabilir; duyulabilir"

PERCEPTION : French Turkish

"[la] vergi toplama, vergi alımı; algı, idrak"

PERCER : French Turkish

"delmek, delik açmak; (yol) açmak; geçmek, içine girmek; yarmak; meydana çıkarmak; açılmak, patlamak; belli olmak, kendini göstermek"

PERCEUSE : French Turkish

[la] delgi makinesi, matkap

PERCEVABLE : French Turkish

toplanabilir, tahsil edilebilir

PERCEVOIR : French Turkish

"(vergi) toplamak; algılamak, idrak etmek"

PERCHE : French Turkish

"[la] tatlı su levreği; sırık "

PERCHISTE : French Turkish

[le] [la] sırıkla atlayıcı

PERCHOIR : French Turkish

[le] tünek

PERCLUS : French Turkish

"kötürüm; işlemez "

PERCLUS DE : French Turkish

felce uğramış

PERCUSSION : French Turkish

"[la] vuruş; vurma, çarpma "

PERCUTANT : French Turkish

"vuruşlu; çarpıcı"

PERCUTER : French Turkish

"vurmak, çakmak; çarpmak, bindirmek"

PERCUTEUR : French Turkish

[le] (silahta) horoz

PERCÉE : French Turkish

"[la] açıklık, açma; delik, geçit, gedik"

PERDANT : French Turkish

[le] [la] (oyunda) kaybeden, yenilen kimse

PERDITION : French Turkish

"[la] batma tehlikesi; (insanlar için) tehlikeli durum"

PERDRE : French Turkish

"yitirmek, kaybetmek; bozmak, berbat etmek; mahvetmek; ahlakını bozmak; bırakmak, vazgeçmek; leke sürmek; değerden düşmek "