Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PIQUE-ASSIETTE : French Turkish

"[le] asalak; çanak yalayıcı"

PIQUE-NIQUER : French Turkish

[le] [la] piknikçi

"delmek, batmak; teyelleyip birleştirmek; (böcek) sokmak, ısırmak; kemirmek; aşılamak, iğne yapmak; yakmak, acıtmak; sıkıntı vermek, kızdırmak; yakalamak, ele geçirmek; ekşimeye başlamak; (uçak) dikine dalmak; öfkelenmek "

PIQUER AU VIF : French Turkish

kırmak, gücendirmek

PIQUER UN SOLEIL : French Turkish

kızarmak

PIQUER UNE TÊTE : French Turkish

aş aşağı dalmak

PIQUET : French Turkish

"[le] kazık; (okulda) ayakta durma cezası "

PIQUET D'INCENDIE : French Turkish

yangınla mücadele ekibi

PIQUET DE GRÈVE : French Turkish

grev gözcüsü

PIQUETTE : French Turkish

[la] kötü şarap

PIQUÉ : French Turkish

"(böcek tarafından) kemirilmiş; ekşimeye başlamış"

PIQÛRE : French Turkish

"[la] iğne batması; böcek sokması; iğne yapma, iğne"

PIRANHA : French Turkish

[le] pirana

PIRATAGE : French Turkish

[le] korsanlık

PIRATE : French Turkish

"[le] korsan; korsan gemisi; vurguncu zengin "

PIRATE DE L'AIR : French Turkish

hava korsanı

PIRATER : French Turkish

korsanlık yapmak

PIRATERIE : French Turkish

"[la] korsanlık; vurgunculuk"

PIRE : French Turkish

daha kötü

PIROGUE : French Turkish

[la] oyma kayık

PIROUETTE : French Turkish

"[la] parmak uçlarında ya da topuk üzerinde dönüş; çark etme, kaypaklık"

PIS : French Turkish

[le] inek memesi

PIS-ALLER : French Turkish

[le] geçici çare

French Turkish

PIQUE : French Turkish