Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PLEURER SUR : French Turkish

acımak, üzülmek

PLEURER À CHAUDES LARMES : French Turkish

hüngür hüngür ağlamak

PLEUREUSE : French Turkish

[la] ağıtçı, parayla ağlayan kadın

PLEURNICHER : French Turkish

ağlar gibi yapmak, mızıldanmak

PLEURÉSIE : French Turkish

[la] satlıcan, zatülcenp

PLEUTRE : French Turkish

"[le] bayağı adam; tabansız, korkak, yüreksiz"

PLEUTRERIE : French Turkish

"[la] kötü davranış, bayağılık; tabansızlık, yüreksizlik"

PLEUVINER : French Turkish

(yağmur) çiselemek

PLEUVOIR : French Turkish

"yağmur yağmak; yağmur gibi yağmak "

PLEXUS : French Turkish

[le] pleksus, sinir ağı, örgü

PLEXUS SOLAIRE : French Turkish

güneş sinir ağı

PLI : French Turkish

"[le] kıvrım, kırma, büklüm; mektup zarfı; mektup; kırışık; alışkı; güçlük, engel "

PLI CHARGÉ : French Turkish

taahhütlü mektup

PLI DU PANTALON : French Turkish

pantolon çizgisi

PLIABLE : French Turkish

"bükülgen; uysal"

PLIAGE : French Turkish

[le] katlama

PLIANT : French Turkish

"bükülgen; uysal "

PLIE : French Turkish

[la] pisibalığı

PLIER : French Turkish

"katlamak; bükmek; alıştırmak; eğilmek, bükülmek; boyun eğmek; gerilemek "

PLIER BAGAGE : French Turkish

pılıyı pırtıyı toplamak (toplayıp gitmek)

PLINTHE : French Turkish

"[la] sütun kürsüsü; süpürgelik"

PLIOCÈNE : French Turkish

pliyosen

PLISSEMENT : French Turkish

[le] kıvrılma

PLISSER : French Turkish

"kırmalar yapmak, pli yapmak; kırmaları olmak"

PLISSÉ : French Turkish

"(giysi) kırmalı, plili; kıvrımlı "