Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PLUVIOSITÉ : French Turkish

[la] yağışlılık, yağmurluluk

PLÂTRAS : French Turkish

[le] sıva kırıntısı, moloz

PLÈBE : French Turkish

[la] halk tabakası

PLÈVRE : French Turkish

[la] göğüs zarı

PLÉBISCITE : French Turkish

[le] halkoylaması, kamuoyu yoklaması

PLÉBISCITER : French Turkish

halkoylamasıyla seçmek

PLÉNIER : French Turkish

tam, bütün, eksiksiz

PLÉNIPOTENTIAIRE : French Turkish

[le] tam yetkili temsilci

PLÉNITUDE : French Turkish

"[la] bolluk, çokluk; bütünlük"

PLÉTHORE : French Turkish

"[la] kan dolgunluğu; çokluk"

PLÉTHORIQUE : French Turkish

çok kalabalık, bol

PNEU : French Turkish

"[le] dış lastik; basınçlı havayla gönderilen mektup"

PNEU À CARCASSE RADIALE : French Turkish

adyal lastik

PNEUMATIQUE : French Turkish

pnömatik

PNEUMONIE : French Turkish

[la] zatürree

PNEUS LISSE : French Turkish

kabak lastik

POCHE : French Turkish

"[la] cep; tahıl çuvalı; kepçe; kursak; av ağı; çıban oyuğu "

POCHE DU FIEL : French Turkish

safra kesesi

POCHER : French Turkish

"morartmak, şişirmek; (resim) çizivermek, çırpıştırmak; sıcak yağ\\su içinde haşlamak"

POCHETER : French Turkish

cepte taşımak

POCHETTE : French Turkish

"[la] küçük kutu, küçük paket; küçük cep; (cekette) mendil cebi; cep mendili "

POCHETTE D'ALLUMETTES : French Turkish

poşet kibrit

POCHETTE DE DISQUE : French Turkish

plak gömleği

POCHOIR : French Turkish

"[le] resim\\marka kalıbı; dişi mastar"

POCHÉE : French Turkish

[la] cep dolusu