Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PORTE-PARAPLUIES : French Turkish

[le] şemsiyelik

PORTE-PAROLE : French Turkish

[le] sözcü

PORTE-PLUME : French Turkish

[le] kalem sapı

PORTE-SAVON : French Turkish

[le] sabunluk

PORTE-SERVIETTES : French Turkish

[le] havlu askısı

PORTE-VOIX : French Turkish

[le] ses borusu

PORTE-À-FAUX : French Turkish

[le]

PORTEFAIX : French Turkish

[le] hamal

PORTEFEUILLE : French Turkish

"[le] cüzdan; tahviller"

PORTEMANTEAU : French Turkish

[le] portmanto

PORTER : French Turkish

"taşımak; sahip olmak; giymek, takmak; götürmek; tutmak; getirmek; koymak; yöneltmek; yazmak, kaydetmek; yol açmak, neden olmak "

PORTER AUX NUES : French Turkish

göklere çıkarmak

PORTER BONHEUR : French Turkish

uğur getirmek

PORTER DES FERS : French Turkish

hapis olmak

PORTER EN TERRE : French Turkish

gömmek, toprağa vermek

PORTER L'ÉPÉE : French Turkish

subay olmak

PORTER LA CONTRADICTION : French Turkish

itiraz etmek

PORTER LA LIVRÉE : French Turkish

uşaklık etmek

PORTER LA MAIN SUR QN : French Turkish

el kaldırmak

PORTER LA PAROLE : French Turkish

sözcülük etmek

PORTER LA PEINE D'UNE FAUTE : French Turkish

ceza görmek

PORTER LA ROBE : French Turkish

yargıç olmak

PORTER LA SOUTANE : French Turkish

papaz olmak

PORTER LE DEUIL : French Turkish

yas tutmak

PORTER LES ARMES : French Turkish

asker olmak