Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

POUDRER : French Turkish

pudra sürmek

POUDRERIE : French Turkish

[la] barut fabrikası

POUDREUX : French Turkish

tozlu, toz gibi

POUDRIER : French Turkish

"[le] barutçu; pudra kutusu"

POUDRIÈRE : French Turkish

"[la] barutçu dükkânı; pudra kutusu, pudriyer"

POUDROYER : French Turkish

"toz kalkmak; tozlu olmak; toz içinde bırakmak"

POUF : French Turkish

[le] puf

POUFFER (DE RIRE) : French Turkish

kahkahalarla gülmek, gülmekten katılmak

POUFFIASSE : French Turkish

"[la] şişman kadın; orospu"

POUILLEUX : French Turkish

"bitli; sefil, mikrop yuvası"

POULAILLER : French Turkish

"[le] kümes; paradi, en üst balkon"

POULAIN : French Turkish

"[le] tay; desteklenen kişi"

POULARDE : French Turkish

[la] semiz piliç

POULE : French Turkish

"[la] tavuk; haşlama tavuk eti; bilardo\\kumarda ortaya sürülen para; hamle, atılım; takım grupları; piliç, yavru; genç kız; metres, dost; orospu "

POULE AU RIZ : French Turkish

tavuklu pilav

POULE D'EAU : French Turkish

sutavuğu

POULE MOUILLÉE : French Turkish

korkak, ödlek

POULET : French Turkish

"[le] piliç; sivil polis"

POULETTE : French Turkish

[la] genç tavuk

POULICHE : French Turkish

[la] dişi tay

POULIE : French Turkish

[la] makara, kasnak, bobin

POULINIÈRE : French Turkish

[la] damızlık

POULPE : French Turkish

[le] ahtapot

POULS : French Turkish

[le] nabız

POUMON : French Turkish

[le] akciğer