Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PRISER : French Turkish

"değer biçmek; değer vermek, beğenmek; burnuna çekmek"

PRISME : French Turkish

[le] prizma

PRISON : French Turkish

"[le] cezaevi; hapis cezası"

PRISONNIER : French Turkish

[le] [la] esir, tutsak

PRISONNIER DE GUERRE : French Turkish

savaş tutsağı

PRIVATIF : French Turkish

yoksun bırakıcı

PRIVATION : French Turkish

"[la] yoksunluk, mahrumiyet; yokluk, eksiklik"

PRIVATISER : French Turkish

özelleştirmek

PRIVAUTÉS : French Turkish

[la] aşırı senlibenlilik, laubalilik

PRIVER : French Turkish

"yoksun bırakmak, mahrum etmek; esirgemek "

PRIVILÈGE : French Turkish

[le] ayrıcalık, imtiyaz

PRIVILÉGIER : French Turkish

ayrıcalık vermek

PRIVILÉGIÉ : French Turkish

ayrıcalıklı, imtiyazlı

PRIVÉ : French Turkish

özel

PRIVÉ DE : French Turkish

yoksun

PRIX : French Turkish

"[le] değer, fiyat, eder; ödül "

PRIX CHOC : French Turkish

şok fiyat

PRIX COURANT : French Turkish

cari fiyat

PRIX COÛTANT : French Turkish

maliyet fiyatı

PRIX DE DÉTAIL : French Turkish

perakende fiyatı

PRIX DE FAMINE : French Turkish

düşük fiyat

PRIX DE GROS : French Turkish

toptan fiyatı

PRIX DE REVIENT : French Turkish

maliyet fiyatı

PRIX DE VENTE : French Turkish

satış fiyatı

PRIX DÉRISOIRE : French Turkish

sudan ucuz fiyat