Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PROIE : French Turkish

"[la] (hayvanın yakaladığı) av; kurban, yem, av "

PROJECTEUR : French Turkish

[le] ışıldak, projektör

PROJECTILE : French Turkish

[le] mermi

PROJECTION : French Turkish

"[la] atma, fırlatma; (film) gösterim; izdüşüm"

PROJECTIONNISTE : French Turkish

[le] [la] gösterimci

PROJET : French Turkish

"[le] tasarı; proje "

PROJET DE LOI : French Turkish

yasa tasarısı

PROJETER : French Turkish

"(öne) atmak, fırlatmak; tasarlamak; (film) göstermek; yansıtmak"

PROLIFIQUE : French Turkish

çok döl veren, çabuk üreyen

PROLIFÉRATION : French Turkish

"[la] hücrelerin çoğalması; artma, bollaşma"

PROLIFÉRER : French Turkish

çoğalmak, üremek

PROLIXE : French Turkish

"uzatılmış; dağınık; sözü uzatan"

PROLOGUE : French Turkish

[le] giriş, öndeyiş

PROLONGATION : French Turkish

[la] uzatma

PROLONGEMENT : French Turkish

"[le] uzatma; devam; uzantı "

PROLONGEMENTS : French Turkish

"devam; sonuç"

PROLONGER : French Turkish

uzatmak

PROLÉTAIRE : French Turkish

[le] emekçi

PROLÉTARIAT : French Turkish

[le] emekçi sınıfı

PROLÉTARIEN : French Turkish

emekçi+

PROMENADE : French Turkish

"[la] gezinti; gezinti yeri"

PROMENER : French Turkish

gezdirmek, dolaştırmak

PROMENEUR : French Turkish

[le] [la] gezen, gezmeye çıkan

PROMENOIR : French Turkish

"[le] kapalı gezinti yeri; (tiyatro salonunda) geçit"

PROMESSE : French Turkish

[la] söz verme, vaat