Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PROSCRIRE : French Turkish

"sürgüne göndermek; kaldırmak, yasak etmek, kara listeye almak"

PROSE : French Turkish

[la] nesir, düzyazı

PROSPECTER : French Turkish

"maden aramak; iyice araştırmak"

PROSPECTEUR : French Turkish

[le] maden araştırıcısı

PROSPECTIF : French Turkish

"gelecekle ilgili; geleceğe yönelik"

PROSPECTUS : French Turkish

[le] tanıtmalık, prospektüs

PROSPÈRE : French Turkish

"başarılı; mutlu, bahtiyar"

PROSPÉRER : French Turkish

aşarı yolunda olmak, gelişmek

PROSPÉRITÉ : French Turkish

[la] gönenç, mutluluk, refah, gelişme

PROSTATE : French Turkish

[la] prostat

PROSTERNER : French Turkish

yerlere kapandırmak, secde ettirmek

PROSTITUTION : French Turkish

[la] fuhuş, fahişelik

PROSTITUÉE : French Turkish

[la] fahişe, orospu

PROSTRATION : French Turkish

[la] bitkinlik

PROSTRÉ : French Turkish

itkin

PROSÉLYTE : French Turkish

[le] [la] dönme, din değiştiren kimse

PROSÉLYTISME : French Turkish

[le] başkalarını kendi dinine sokmaya çalışma

PROTAGONISTE : French Turkish

"[le] başoyuncu; ön ayak olan kimse"

PROTE : French Turkish

[le] basımevi yöneticisi

PROTECTEUR : French Turkish

koruyucu, koruyan

PROTECTION : French Turkish

"[la] koruma; yardım, kayırma"

PROTECTIONNISME : French Turkish

"[le] koruma yöntemi; himayecilik"

PROTECTIONNISTE : French Turkish

korumacılıkla ilgili

PROTESTANT : French Turkish

[le] [la] Protestan

PROTESTANTISME : French Turkish

[le] Protestanlık