Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PRUNE : French Turkish

[la] erik

PRUNEAU : French Turkish

[le] kuru erik

PRUNELLE : French Turkish

[la] yabani erik, çakaleriği

PRUNIER : French Turkish

[le] erik ağacı

PRURIGO : French Turkish

[le] kaşıntılı deri hastalığı

PRURIT : French Turkish

[le] şiddetli kaşıntı

PRUSSE : French Turkish

[la]

PRÈS : French Turkish

yakın, yakında, yakınında

PRÈS DE : French Turkish

"yanında, yakınında; hemen hemen, aşağı yukarı"

PRÈS DES SOUS : French Turkish

cimri, pinti, eli sıkı

PRÉ : French Turkish

[le] çimenlik, çayır

PRÉ-SALÉ : French Turkish

[le] besi koyunu

PRÉALABLE : French Turkish

ilk, ön

PRÉALABLEMENT : French Turkish

ilkönce, önceden

PRÉAMBULE : French Turkish

[le] (söze) giriş, başlangıç

PRÉAU : French Turkish

"[le] avlu; (okulda) üstü örtülü teneffüs yeri"

PRÉAVIS : French Turkish

[le] ihbar, yazılı bildirim

PRÉBENDE : French Turkish

"[la] papaz ödentisi; arpalık"

PRÉCAIRE : French Turkish

sağlam olmayan, güvenilmez, eğreti, kararsız

PRÉCARITÉ : French Turkish

[la] güvenilmezlik, eğretilik, kararsızlık

PRÉCAUTION : French Turkish

"[la] ihtiyat, tedbir; ölçülü davranma "

PRÉCAUTIONNER : French Turkish

korumak, esirgemek

PRÉCAUTIONNEUX : French Turkish

tedbirli, ihtiyatlı

PRÉCEPTE : French Turkish

"[le] davranış kuralı; yargı, hüküm"

PRÉCIEUSEMENT : French Turkish

"büyük özenle; yapmacıklı"