Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PRÉCIEUX : French Turkish

"pahalı; değerli, işe yarar; yapmacıklı; süslü"

PRÉCIOSITÉ : French Turkish

[la] (sözde\\davranışta) yapmacık

PRÉCIPICE : French Turkish

"[le] uçurum; yıkım, felaket"

PRÉCIPITAMMENT : French Turkish

aceleyle

PRÉCIPITATION : French Turkish

"[la] büyük hız; acele "

PRÉCIPITATIONS (ATMOSPHÉRIQUE) : French Turkish

yağış

PRÉCIPITER : French Turkish

"(yüksekten) atmak; hızlandırmak; alaşağı etmek, devirmek "

PRÉCIPITÉ : French Turkish

"hızlı; acele"

PRÉCIS : French Turkish

"açık, belli; belirli; kesin; kısa, özlü "

PRÉCISER : French Turkish

elirlemek, belirtmek

PRÉCISION : French Turkish

"[la] belirlilik, açıklık; yalınlık; dakiklik "

PRÉCISIONS : French Turkish

[la] kesin açıklama, ayrıntılı bilgi

PRÉCOCE : French Turkish

"turfanda; mevsimsiz; erken gelişmiş "

PRÉCOCITÉ : French Turkish

"[la] turfandalık; mevsimsizlik; erken gelişme"

PRÉCONISER : French Turkish

"piskoposu onaylamak; övmek; öğütlemek, tavsiye etmek"

PRÉCONÇU : French Turkish

önceden tasarlanmış

PRÉCURSEUR : French Turkish

önceden haber veren

PRÉCÉDEMMENT : French Turkish

önceden, önceleri, eskiden

PRÉCÉDENT : French Turkish

önceki, geçen

PRÉCÉDER : French Turkish

"önden gitmek; önde gelmek"

PRÉCÉPTEUR : French Turkish

"[le] [la] eğitmen; mürebbiye"

PRÉDATEUR : French Turkish

"[le] yırtıcı hayvan; asalak bitki"

PRÉDESTINATION : French Turkish

[la] alınyazısı, yazgı

PRÉDESTINER : French Turkish

"cennetlik etmek; önceden ayırmak, hazırlamak "

PRÉDESTINER QN À QCH : French Turkish

(birini)
mek için yaratmak